 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1989/2563
K: 1989/5783
T: 13.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhlerine verilen dilekçeler ile inanç anlaşmasına dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine üç davanın birleştirilerek yappılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen hükmün Yyargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle gereği düşünüldü:
KARAR : Dosya kapsamı ve toplanan deliller itibariyle taraflar ve dava dışı üçüncü kişilerin yazlık ev yaptırmak için Bodrum ilçesinde arsa almayı kararlaştırdıkları; arsanın satınalınması vesair işler bakımından Süha U., Halil A. ve Rıfat Ü.'ın görevlendirildikleri, adı geçenlerin 614 ve 615 parsel sayılı taşınmazları satış vaadi sözleşmesi ile satınaldıkları, satış vaadinde bulunanların ferağ takririne yanaşmamaları üzerine açılan ferağa icbar suretiyle tescil davasının kabulüne karar verildiği, bu husustaki ilamın 21.2.1980 günü infaz olunarak sözü edilen taşınmazların Süha U., Halil Necati A. ve Rıfat Ü. adlarına tescil edildikleri; 614 ve 615 parsel sayılı taşınmazların birleştirildikleri ve 2674 parsel sayılı taşınmazın meydana geldiği, bu taşınmazın ifraza tabi tutulduğu, 7167 metre karelik kısmın yola vesaireye terk ollunduktan sonra 2675 parsel 17.453 metre kare ve 2676 parsel 10.080 metre kare olmak üzere iki pparçaya ayrıldığı; Halil A., Süha U. ve Rıfat Ü.'ın 2676 parsel sayılı taşınmazda davacılar da dahil olmak üzere hak sahiplerine 2/72'şer paylarını devrettikleri, 2675 parsel sayılı taşınmazı uhdelerinde alıkoydukları, bilahare 1/6'şardan 3/6 payı uhdelerinde ipka ile herbirinin payı 1/6 olmak üzere arta kalan toplam 3/6 payı Faruk E., Süleyman Y. ve Nurettin Ç.'na geçirdiklleri anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, adi ortaklığa değil, inanç anlaşmasına ilişkindir. Her ne kadar inanç anlaşması 1972 yılında yapılmış ise de, ferağa icbar suretiyle tescil davasının zorunlu hale gelmesi, uzun süre devam eden o davanın sonucunun beklenilmesi, 614 ve 615 parsel sayılı taşınmazların 21.2.1980 günlü Halil Necati A., Süha U. ve Rıfat Ü. da zamanaşımı savunmasının dinlenme olanağı yoktur. Kaldı ki, davacılar kendilerine tapu verileceği güvencesi ile bekletildiklerinden zamanaşımı savunmsı iyiniyetle bağdaşmaz. Ayrıca, bu tür davalar, her türlü delille ispatlanabilir. Dava değeri beşbin lirayı geçtiğinden iddianın yazılı delile ispatı gerekir. Ancakk, mevcut deliller arasında beyyine başlangıcı teşkil eden belgelerin varlığı nedeniyle iddianın ispatı bakımından tanık dinlenmesi mümkündür ve bu hususun yerine getirilmesinde usule aykırı bir yön yoktur. Öte yandan 5.2.1947 gün ve 20/6 sayılı içtihadı birleştirme kararında da belirtildiği üzere, inanç sözleşmesi inanç gösterilene, bir hakkın kullanılmasında davranışlarını inanç gösterenin tespit ettiği amaca uydurmak borcunu yükler ve akidler arasında bir vekaletin hukuki sonuçlarını doğurur. Başka deyyimle inanç gösterilen, bir taşınmazı, inanç gösteren hesabına ve kendi adına satınalması halinde mülkiyeti inanç gösterene geçirmekle yyükümlüdür. Bundan başka, davalılar Faruk E., Süleyman Y. ve Nurettin Ç., kendilerinin de inanç anlaşmasının taraflarından bulunmalarına ve davacıların 26675 parsel sayılı taşınmazda da hakları olduğunu bilmelerine rağmen bu yerde pay iktisabında iyiniyetli sayılmaları ve yasaca korunmaları mümkün değildir.
Bu itibarla, davacılar inanç anlaşmasından doğan kişisel haklarını davalılara karşı ileri sürme olanağı haizdirler ve bu nedenle davanın kabulü doğrudur.
Ancak; 21.1.1988 günlü oturumda davacı vekili, davacı Orhan A.'ın davasını takip etmeyeceğini ve müracaata bırakılmasını istediği halde, bu hususta bir karar verilmemesi ve Orhan A. lehine hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle hükmün; davacılar Sıtkı A., Dilek E., Osman T., Erkan B. ve Nurettin T. ile ilgili kısmının ONANMASINA davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün Orhan A.'la ilgili bölümünün BOZULMASINA 13.6.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.