 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1988/6477
K: 1988/7644
T: 22.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Davacı tarafından davalılar aleyhine 12.2.1985 gününde verilen dilekçe ile şahsi hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 18.3.1988 günlü hükmün yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: 30.9.1988 gün ve 1987/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre kat mülkiyetine tabi olarak yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin olarak geçerli bir sözleşme olmadan tarafların anlaşarak alıcının uzun süre malik gibi kullandığı halde satıcının tapuda devre yanaşmaması halinde cebri tescil davası dinlenir. Davacı Ayten Yalçınkaya arsa sahipleri Nuri Yeşilçimen mirasçıları Necati Yeşilçimen ve arkadaşları ile yüklenici Osman Kılıçtan 498 ada 32 parsel sayılı taşınmazda mevcut apartmanın 7 nolu daireyi aldığını, borçlarını ödediğini arsa sahiplerinin 7 nolu daireye yerleştiklerini kendisine 27 nolu daire verildiğini ve bu dairede oturduğunu bildirerek söz konusu 27 nolu daireye tekabül eden arsa payının adına tescilini istemiştir. Nitekim 32 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından Neşati Yeşilçimen ve arkadaşları davayı kabul etmişlerdir. Osman Kılıç ise, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Yukarıda açıklanan kurala iddia ve savunmaya göre davanın dinlenme olanağı vardır 498 ada 32 parsel sayılı taşınmazda kal mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmamış ise de davanın subutu halinde 498 ada 32 parsel sayılı taşınmazda mevcud apartman ile çekişmeli dairenin dava günündeki değerinin keşfen saptanması apartman ve dairenin değerleri arasında orantı kurulması ve bulunacak payın davalıların paylarından çıkarılması suretiyle davacı adına tescili gerekir. Bu itibarla Nuri Yeşilçimen ile Osman Kılıç arasında düzenlenen sözleşmenin istenmesi davalılar arasında görüldüğü bildirilen 1982/136 ve 1985/181 esas numaralı dosyaların getirtilerek incelenmesi ve davaya etkileri var ise o davaların sonucunun beklenmesi bilahare mevcut ve toplanacak delillerin değerlendirmeye tabi tutulması varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması iktiza eder.
Açıklandığı veçhile davanın dinlenme olanağının mevcut olduğu düşünülmeden eksik inceleme ve soruşturmaya istinaden kurulan hüküm isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.11.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.