 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1988/5147
K: 1988/6709
T: 18.10.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı Şirket vekili tarafından, davalı aleyhine 25.12.1985 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 4.5.1988 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı Burhanettin tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dosya kapsamına ve kararda yazılı gerekçelere; davaya dayanak yapılan satış vaadi sözleşmesi yasada öngörülen koşullara uygun biçimde düzenlendiğine, bu sözleşmenin aslında karz akdinin teminatı olduğuna ilişkin savunmanın tanıkla ispatı mümkün olmadığına, davacı vekilide tanık dinlenmesine karşı çıktığına ve bu nedenle dinlenen tanık sözlerine itibar edilemiyeceğine; beyan ve taahhüt başlıklı yazının aslının olmadığı anlaşıldığına, uzman bilirkişice düzenlenen raporda faiz hesabını belirleyen pusuladaki yazıların şirket ortağı İskender Pisak'ın eli mahsulü olmadığı bildirildiğine, şirket yetkilileri ile davalı ve avukat Taner Düzyol arasındaki konuşmayı naklettiği söylenen bandlar delil niteliği taşımadıklarına; çekişmeli dairelerin keşfen saptanan değerleri ile satış bedelleri arasında açık bir fark olmadığına ve esasen diğer delillerle doğrulanmayan satış bedelinin düşüklüğü başlı başına muvazaanın delili sayılamıyacağına göre, davalı vekilinin hükme karşı yönelttiği sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, davalı vekili delil listesini havi dilekçesinde her türlü delile dayandığına ve bu husus yemini de kapsamına aldığına göre, satış vaadi sözleşmesinin karz akdinin teminatını teşkil etmediği hakkında davacı şirket sorumlularına and yöneltme haklarının olduğu davalı tarafa hatırlatılmadan davanın sonuçlandırılması ve yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.10.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.