 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1988/3941
K: 1988/5771
T: 20.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.11.1977 günüde verilen dilekçe ile kadastro tahdidinin iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda, davanın reddine dair verilen 12.9.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar Necmiye ve arkadaşları vekilleri tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Tarafları dayanaklarını teşkil eden Eylül 1321 daimi tarih 13, K. Sani 1320 daimi tarih 129 ve 130 sıra numaralı tapuların çekişmeli taşınmazları kapsadıkları, bu yerlerin 60 yılı aşan bir süredenberi Mustafa Beşeoğlu İsmail ve Şevket ile mirascıları ve onlardan yeralan bir kısım davalıların tasarruf ettikleri, davacıların tasarrufunun bulunmadığı dosya kapsamı, mahallen yapılan keşif ve uygulama, bilirkişi sözlerinden anlaşılmıştır. Esasen Mustafa Beşeoğulları İsmail ve Sadi ve Şevket, tapu sicilinin Ağustos 1321 tarih 34 sıra numarasında kayıtlı yedi dönüm miktarındaki tarlayı maliki Abdullah oğlu Seyit Ağa kızı Atiye hanımdan satın almışlar ve tapuda Eylül 1312 tarih 13 numarada adlarına intikal ettirmişlerdir. Bilahare bu ve diğer bir taşınmazda dahil olmak üzere malikleri arasında yapılan taksimle 6 dönüm, 2 evlek ve yedi dömün yüzölçümündeki iki tarla, Mustafa Beşe oğulları İsmail ve Şevket'e düşmüş ve adlarına yeniden K.sani 1320 daimi tarih 129 ve 130 sıra numaralı tapu kayıtları tesis edilmiştir. Vaki taksime binaen tapu sicilinde yeniden kayıt tesis edilirken Eylül 1312 daimi tarih 13 nolu tapu kaydına münakale işareti verilmemiş ve bu kayıt açık kalmıştır. Yapılan resmi işlemin aleyhine delil ikame edilmemiş, bilirkişi sözleri ve fiili durum ile sözkonusu işlem doğrulanmıştır. Sözü edilen taksim ile, Balkan Harbin'den önce öldüğü anlaşılan Mustafa Beşeoğlu Sadi mirascıları olan davacıların, Eylül 1312 daimi tarih 13 numaralı tapu kaydı kapsamında kalan taşınmaz ile ilişkileri kalmamıştır. Bu sebeple davacılar K.sani 1320 daimi tarih 129 ve 130 sayılı ve diğer tapuların gitti kayıtlarının revizyon gördükleri çekişmeli taşınmazlar hakkında taksimle hukuki değerini yitiren ve açık kalan Eylül 1312 daimi tarih 13 sıra numaralı tapu kaydına dayanarak mülkiyet iddiasında bulunmaları mümkün değildir ve davanın reddi bu bakınmdan doğrudur. Hükmün esası doğru olduğundan usuli noksanlık bozma sebebi sayılmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (ONANMASINA), davanın özelliğine binaen harç alınmasına mahal olmadığına 1400 lira duruşma vekalet ücretinin davacılar Necmiye ve arkadaşlarından alınarak davalı Sühendan'a ödenmesine, 20.9.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.