 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1988/3759
K:1988/5014
T:05.07.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* İMAR-İHYA
* ZİLYEDLİKLE EDİNME
ÖZET : Orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine özgülenmeyen (tahsis edilmeyeni arazi, imar-ihya edilmiş ve koşulları oluşmuş ise zilyedlikle edinilebilir.
(3402 s. Kadastro K m. 14,17)
Davacılar vekili tarafından, davalı Hazine aleyhine 5.7.1985 gününde verilen dilekçe ile kadastro komisyonu ek kararının iptali ile 170 ada, 1/b parsel sayılı taşınmazın, tapu kaydı ile zilyetlik ve olağanüstü kazandırıcı Zamanaşımına dayanarak tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda, davanın reddine dair verilen 31.12.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar Latif ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Dava; kadastro komisyonunca 5.7.1974 gün ve 5 sıra numaralı tapu kaydına binaen Hazine adına tahdit olunan 170 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, teknik bilirkişice çizilen krokide (1/b) ile gösterilen kısmının, topu kaydı ile zilyetlik ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dayanarak tescili istemine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan deliler itibariyle, çekişmeli taşınmazın Hazine tapusu ve krokisi kapsamında kaldığı, davaya dayanak yapılan tapu kaydının bu yerle ilgili bulunmadığı; mezkür taşınmazın evvelce Oltu Çay'ı yatağı olduğu, bilahare imar ve ihya edilerek kendisinden faydalanılacak hale getirildiği, bu yeri davacıların kullandıkları anlaşılmıştır.
Bu itibarla, kadastro komisyonunca uygulanan 5.7.1974 gün 5 sıra numaralı tapu kaydının getirtilmesi; Hazine adına tapuya bağlanmadan önce çekişmeli taşınmazı iktisap bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen koşulların davacılar yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 5.7.1988 gününde oy çokluğuyla karar verildi:
KARŞI OY YAZISI
Davacılar, kadastro sırasında l/b parseli olarak Hazine adına saptanan taşınmazın tesbitinin iptalini adlarına tescilini istemişler, yerel mahkeme davayı reddetmiştir.
Dairemizde çoğunluk, kararın bozulması gerektiği yolunda görüş birliğine varmış isede bu düşünceye katılma olanağı yoktur.
Şöyle ki: Dava konusu l/b parseli 5.7.1974 tarihli Hazine tapusuna davalı olarak yine Hazine adına saptanmıştır.
Davacıların dayanağı 2.4.1952 tarih 1 nolu tapu kaydı senetsizden ve mahkeme kararı ile selgahtan ihya edildiği belirtilerek tesis olunmuştur. Bu tapunun krokisi vardır ve batı sınırı selgah ve Oltu 'çayını göstermektedir.
Davacı taraf kendi tapu kaydının miktarına ve krokisine uygun olarak taşınmazı almıştır. Dava konusu kesin selgüh ve Oltu Çayı 'na rastlamaktadır. Burası Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan, ancak tesbit dışı imar ihyaya müsait yerlerden değildir. 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri zilyedik ve imar ihya yolu ile iktisap olanağı tanımış olsa dahi, çay-selgüh ve çay yatağı olduğu açıkça anlaşılan bu tür yerleri kapsamına almamıştır. Esasen alamazda, zira doğudan çay ve çay yatağı iken teressübatla oluşmuş bir yer olduğu anlaşılmaktadır. Çaylarda göller ve denizler gibi imar ihya ile iktisab edilemez. 0 halde davanın reddi doğrudur ve burada 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerinin uygulama yeri yoktur.
Sonuç: Yukarıda açıkladığım nedenlerle, yerel mahkeme kararının onanması gerektiği kanısı ile çoğunluğun bozma yolundaki düşünce ve kararına karşıyım.
Üye Ferruh ATBAŞOĞLU