 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1988/293
K: 1988/481
T: 25.01.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı mahal mahkemesinde verilen hükmün Dairemizin 13.10.1987 gün ve 1987/4628 - 7321 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla gereği düşünüldü:
KARAR : Yerel mahkeme hükmünün onanmasına ilişkin Dairemiz kararı, dosya kapsamına, usul ve yasaya uygundur. Bu itibarla, davacılar vekili tarafından karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen ve onama kararında geniş bir biçimde cevaplandırılmış bulunan iddialar yerinde değildir. O halde, isteğin reddine karar verilmelidir. Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteğine gelince;
Gerçekten 24.4.1985 tarihinde yapılan keşif sırasında taşınmazın değeri saptanmış bulunduğuna göre, vekalet parasının, bu değerle oranlı olarak belirlenmesi gerekir. Bu durumda isteği kabulü gerekir.
SONUÇ : 1 - Davacılar vekilince ileri sürülen karar düzeltme isteğinin reddine oyçokluğuyla)
2 - Davalı vekilinin düzeltme isteğinin kabulüyle; Dairemiz kararında yazılı (taraf vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle) cümlesinin kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün vekalet parasına ilişkin 5 inci maddesinin BOZULMASINA oybirliğiyle 25.1.1988 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava konusu 294 ada 91 parselde kaim taşınmaz, kuzeyi itibariyle, tapu kaydına göre (Mavridi zevcesi ve Bakkal yeniden Balta Yanko'ya geçen ve kuyumcu Todori zevcesi) ile mahduttur. Bu metruk taşınmazların güney hududu ise (yol) göstermektedir. Bu yol daha önceleri herkesin yararlandığı bir patika iken, bilirkişi beyanlarına göre, 30 yıl kadar önce kaldırılmıştır.
Demek oluyor ki, 91 parsel'in kuzey hududu, daha sonra Hazinece muhtelif kişilere intikal ettirilmiş taşınmazları gösterirken, bu taşınmazların güney hududu, yukarıda sözü edilen patikayı sınır göstermektedir. Sanki bu iki hudut arasında 91 parsel dışında bir hoşluk kalmış gibi, krokide B harfiyle gösterilen 19510 m2 lik bölüm kadastroca, Hazine adına tescil edilmştir.
Oysa, kuzeydeki taşınmazların güney hududu olarak gösterdikleri yol ile, 91 parselin kuzey hududu olarak gösterdiği taşınmazlar birbirlerine aynı çizgi üzerinde kavuşturmakta ve çakışmakta, arada boşlu kalmamaktadır. Nitekim, 7.11.1986 tarihinde yapılan 2. keşif tutanağının 2. sayfasında üç yerel bilirkişi aynen (Eskiden başında bulunduğumuz taşınmaz ile 91 parselin başı kuzeydeki taşınmazların sınırında bir patika yol vardı. Ancak bu yol şimdi kaybolmuştur.) demektedirler. Bu beyanlar sözkonusu iki hudut arasında tapu dışında eyrı bir arazi parçasının mevcut olmadığını sabit hudutları içinde bir tapu fazlası olduğunu açık olarak göstermesine rağmen, çoğunluk kararı, bu gerçeği yansıtmayan bir biçimde tecelli etmiştir. Bu bakımdan kararın 1 numaralı bendine katılmıyorum.