 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1988/2921
K: 1988/2772
T: 05.04.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı Muzaffer Kurt vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.12.1985 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 6.10.1987 günlü hükmün Yargıtayca, incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davalıların kök miras bırakanı Hatice (Topak) Kutlunun sağlığında senetsizden adına tespit olunan 2807 parsel sayılı çekişmeli taşınmazı kızı Emine Kutlu ve damadı Adem Kutlu'ya haricen sattığı, Elmadağ Noterliğince re'sen düzenlenen 8.7.1966 gün 514 yevmiye numaralı ve tek taraflı sözleşme ile Emine Kutlu ve Adem Kutlu'nun mezkür taşınmazı Muzaffer Kurt'a satış vaadinde bulundukları; Muzaffer Kurt'un da bu yere ev ve tesisler yaptığı, meyve ağaçları dikerek bahçe haline getirdiği, muhdesat değerinin zemin değerinden açıkça ziyade olduğu dosya kapsamı, kabul daha önce görülen davalarda bir kısım davalıların miras bırakanlarının ikrarları ve toplanan delillerle saptandığına; 5.7.1944 gün 12/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği veçhile, alıcı haricen satınaldığı taşımazda bina ve tesis yaptığında, meyve ağacı yetiştirdiğinde satıcının buna rıza gösterdiği ve alıcınında iyi niyetle hareket ettiği kabul edileceğine, bu bakımdan davaya dayanak yapılan taşınmaz satışına ilişkin sözleşmelerin yasada öngörülen koşullara uygun biçimde düzenlenmeleri sonucu etkilemiyeceğine; izah olunduğu üzere temliken tescil için Medeni Yasanın 650 ve 655. maddelerinde öngörülen koşullar gerçekleştiğine göre, bir kısım davalılar Ercan Altınbaş ve arkadaşları vekilinin hükme karşı yönelttiği sari temiz itirazlarının reddi ve arkadaşları vekilinin hükme karşı yönelttiği sari temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak; Temliken tescil isteklerinde zemin değerinin dava değerini teşkil ettiği ve esasen muhdesatın davacı Muzaffer Kurt'a aidiyeti hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı düşünülmeden zemin ve muhdesat değeri toplamı üzerinden harca ve vekalet ücretine hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırıdır. Vekalet ücreti tayininde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin uygulandığının anlaşılması karşısında, hükümde takdir sözcüğüne yer verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Açıklanan bu yönlerden hükmün bozulmasında ve yargılamanın tekrarında bir yarar görülmediğinden hüküm fıkrasında harçla ilgili sözcüklerin çıkarılmasına ve yerine (262.200 lira ilam harcının Adem Kutlu, Müsfet Oflas ve Şakire Rüzgar hariç diğer davalılardan müteselsilen tahsiline, "istek halinde artan harcın yatırana iadesine" dair sözlerin konulmasına, hükmün 4. bendinde yazılı vekalet ücretinin "302.300" lira olarak değiştirilmesine ve hükmün, bu DÜZELTİLMİŞ şekli ile ONANMASINA, 5.4.1988 gününde oybirliğiyle karar verildi.