Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1988/2343
K: 1988/2478
T: 28.03.1988

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki kadastro uyuşmazlığından doğan davadan dolayı mahal mahkemesince bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen incelenmesi bir kısım davalılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle dosya okundu, gereği düşünüldü:
 
KARAR : Davacılar (A.) ve (K.Y.) harici satınalma, zilyedlik ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımına dayanarak, tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdi.
Davalılar satıcı bulunan (K.)e ait senedin mevcut olmadığı, tapu intikallerinin bulunduğunu, harici satışın belediye sınırları içinde geçersiz olduğunu, ayrıca kısmi zilyedlikte iktisabın mümkün bulunmadığını, 639/2 şartlarının gerçekleşmediğini savunmuşlardır. Mahkeme olağanüstü kazandırıcı zilyedlikde davayı kabul etmiş, hükmü davalılardan (S.K.), (M.K.), ve Hazine vekili temyiz etmiştir.
1927 tarih 9 numaralı kaydın 1288 tarih 40 numaralı tesisinde, hududun Gömenç kızı, Çamlı Esik (Hayıtlı esik) Havva hatun ile çevrili bulunduğu anlaşılmaktadır. 1927 tarih 9 numaralı tapunun malikleri Hanife ve Zülfiye hanımlardır. 1930 da 63 numaralı tapu ile Zülfiye hisesi Murat Molla Hüseyin oğlu Mehmet Ali Efendiye tapuda satılır. 1930 tarih 64 numaralı kayıtla da hissesi Hanife hanım adına tebdilen intikal görür. 1930'da Hanifenin ölümündün sonra 20.5.1948 gününde mirasçıları olan kocası (K.K.) ile evlatları (F.Z.), (H.) ve (H.)'den tapunun iktisap sutununda yazılı olduğu üzere (F.Z.) ve (H.)'ün bedelen intikal aldıkları, 500 lira bedel mukabilinde hisselerinin tamamını (M.A.A.) ve (M.Y.)'a sattıkları görülmüştür. Bu durumda (H.) mirasçılarının tümünün iştiraki bozdukları ve yukarıda isimleri yazılıolanların paylarını satışla alanlara ferağ ettikleri, yalnız (H.) kocası (K.K.) ile (H.)'in hisselerinin dolayısı ile üzerlerinde bırakıldığı ve veraset ilamı gerektiği müştereke çevrildiğinin kabulü gerekir. Bilahare 17.4.1968 tarih 54 numardalı kaytı ile tarlanını nısfının nısfı İbrahim kızı (H.)'nin tapulu malı iken 1930'da ölümü ile veresenin cümlesi talep etmekle (S.K.), (C.K.), (H.Y.S.), (M.K.), (A.K.), (Z.K.)'a intikalen tescil edildiği K.sani 1930 tarih 64 numaralı Hanife tapusu ve ölüm tarihi, arkasından 20.5.1948 tarih 51 numaralı Hanife mirasçılarına iştirak çözülerek vaki intikal ve satışlar v tekrrar 17.4.1968 tarih 54 numaralı intikal ve (K.K.) ile (H.)'ın ölüm tarihleri ve veraset ilamları gözönünde alındığında Medeni Yasanın 639/2. maddesinde yazılı 20 yıllık sürenin geçmediğinden zilyedlikle iktisap koşulları davacılar yararına oluşmamıştır.
Ayrıca davacılar, davalılar tapusuna ve zilyedliğe dayandıklarından davalı tapusu kuruluşundaki hududu itibariyle ve 20 atik dönümden 18380 m2 ve çevrilmesine 1990 m2'si istimlakla yola gitmekle 16340 m2 kalmasına, Hayıtlı Eksik okunan kesimin hükme dayanak yapılan keşifte bilirkişice gösterilmediği ve Hayıtlı Eksik ile Havva Hatun'un bilinemediği, kadastro fen memurunun raporunda bu sınırların gösterilemediği, ancak davacı tanığı Hüseyin Üstündağı'ın beyanı ve göstermelerine göre Hayıtlı esik sınırının doğuda Ağacıklar tarlasının batısında bulunan dere olabileceğni beyanla krokiye işaret edildiği, bilirkişi, tanık beyanları ve kayda göre sınırın değişken özellikler gösterdiği, tapunun miktarı ile geçerli olduğu, mitar fazlasının zilyedlikte mülk edinilecek  yerlerden bulunduğu anlaşılırsa ancak, zilyedi adına tescil edilebileceği, aksi halde Hazineye yazılması lazım gelirken mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bu hususlara riayet edilmeyerek eksik inceleme, uygulama ile karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
Bu durumda; tapu miktarı kadar yer tesbit edilerek (H.)'nın veraset ilamına göre kocası (K.K.), (F.Z.) , (H.) ve (H.)'yü bıraktığı ve (F.Z.) ile (H.) hisselerini sattıklarından, payları kalmadığından sadece (K.) ve (H.) payı kaldığından, (K.) de haricen senetle sattığına göre sonradan yürürlüğe giren 3402 sayılı yasanın 13/B - b maddesine göre (K.) payının davacılar tarafından iktisap edilip edilemeyeceği düşünülmeli, (H.) payının satılmadığı nazara alınmalı, tapu miktar fazlası zilyedlikte iktisap edilecek yerlerden ise davacılara, değilse Hazineye tesbitine karar verilmelidir.
 
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 28.3.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini