Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1988/1776
K: 1988/3394
T: 26.04.1988

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Davacı Boyluca Köyü vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.1970 gününde verilen dilekçe ile Akyatak namı ile maruf Yaylaya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 9.10.987 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı boyluca Köyü vekilleri tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün katığıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
 
KARAR : Dava, Akyatak adıyla anılan Yaylaya elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı Boyluca (Zun) Köyü vakfiye ve fermana, davalı Çakmak (Zıhar) ve İngölü (Gelvaris) Köyleri ise ferman, şer'i ilam ve Toprak Tevzi Komisyonunun 5.4.1978 gün, 1 numaralı tahsis kararına dayanmışlardır. Hicri 21, Saferk 907 tarihli vakfiyenin Akyatak Yaylası'nın belli bir kesimini; 5.4.1978 gün, 1 sayılı tahsis kararının ise mezkür yaylanın tamamının kapsadığı, Çakmak ve İnagölü Köyleri'nin bu yayladan eskiden beri yararlandıkları dosya münderecatı, mahallen yapılan keşif ve uygulama, bilirkişi ve tanık sözlerinden anlaşılmıştır. Mahkemece, dava reddedilmiştir.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde kayıtlı olduğu anlaşılan Hicri 21, safer 907 tarihli vakfiye, Sultan Selimi evvelin, Uzun ve Mismilun Köyleri'nde sınırların belirttiği taşınmazı, Şeyh Seyyit Mahmut Çağırgan ve nesline, neslinin kesilmesi halinde fakir ve muhtaç kimselere vakfetmesine ilişkindir. Davacı vekili, davaya dayanak yapılan bu vakfiyenin müvekkili Boyluca Köyü Tüzelkişiliği ile ilgili olduğunu iddia etmiştir. Gerek kaldırılan 4753 sayılı Yasanın 8 ve aynı Yasanın 5618 sayılı Yasa ile değişik 14 ve gerekse 1617 ve 1757 sayılı Yasalar ile 3202 sayılı Yasa uyarınca evvelce vakfedilen nizalı yerin vakıf olmaktan çıkarılarak davalılara verildiğine dair dosyada bir belge bulunmamaktadır. Vakıf "menfaatı insanlara ait olmak üzere bir malı Allah'ın mülkü hükmünde, daimi surette temlik ve temellükten hapis ve men eylemek ve vakfeden daimi surette temlik ve temellükten hapis ve men eylemek ve vakfeden kimsenin arzu ettiği cihete sarfetmektir" olduğuna ve gayrimenkulün halen vakıf bulunduğu gözönüne alınarak, bu bakımdan davacı vekiline, bu vakfiye ile müvekkili Boyluca Köyü'nün ilgisini ispat olanağının sağlanması ve irtibatın kuvvetli delillerle saptanması halinde, davacı köyün dava ehliyetinin var olduğunun kabulü iktiza eder. Bu durumda, Akyatak Yaylası'nın sözkonusu vakfiye kapsamında kalan kısmından Boyluca Köyü'nün, arta kalan kesminden ise davalı Çakmak ve İngölü köyleri'nin yaralancağı gözönünde tutularak bir hüküm kurulması gerekir.
Bu itibarla, açıklanan biçimde bir inceleme ve soruşturma yapılmadan kurulan hüküm isabetli bulunmamış ve bozulması icabetmiştir.
 
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 1.000 (bin) lira duruşma vekalet ücretinin davalı Çakmak ve İngölü Köyleri'nden alınarak davacı Boyluca Köyü'ne ödenmesine, 26.4.1988 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
 
KARŞI OY YAZISI
5.4.1978 günlü tahsis kararının dava konusu Yaylaya ait olduğu tartışma konusu değildir. İptali için Danıştay'da açılan dava redle sonuçlanmıştır. Bu durum da davacı köyün üstün  bir hakkı olduğunun kabul edilebilmesi, hiç değilse aynı güçte bir belgeye dayandırılmasına bağlıdır. oysa, delil olarak gösterilen Hicri 907 tarihli Vakfiye, yayla tahsisine ilişkin olmayıp belirlenen köylerin Şeyh Seyyit Mahmut Çağırgan ile daha sonra gelecek nesillerine de bunların hitamı halinde de fukara ve muhtaca vakfedilmesi ile ilgilidir. Öte yandan kadim yararlanmanın davalı köylerde olduğuna dair tanık sözleri bulunduğu gibi davacı tanıkları da bu kullanma durumunu doğrulamaktadır. Davalı köyün kullanmasının kira karşılığı olduğu yolundaki bir davacı tanığının sözlerinin dayanağı yoktur. Başlangıç bilinemeyen bir zamandan beri devam eden yararlanmanın kiracılıktan ileri geldiği makul olamaz.
Yukarıda belirtilen ve mahkeme kararında da gösterilen delil ve gerekçeler itibariyle hükmün onanması oyundayım.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini