 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2005/3058
K: 2005/11527
T: 5.7.2005
- İTİRAZIN İPTALİ DAVASI
- TEMİNAT İPOTEĞİ
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Taraflar arasında tesis edilen 200 milyarlık ipoteğin, satış bedelinden bakiye 300.000 doların ödeneceği vade tarihindeki dolar karşılığı dışında kalan miktarın, ipotek dışında kaldığı ve davalı tarafından ödenmesi gerektiği hususu hakkaniyet vedürüstlük kuralı gereğidir. Ayrıca yapılan ipotek, bir yıl içinde ödenecek olan borcun teminatı niteliğinde olduğundan teminat ipoteğidir.
(2004 s. İİK. m. 67)
(4721 s. MK. m. 2, 766)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm davacılar avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacılar, murisleri Ziya adına kayıtlı bulunan Sarıyer'deki yalının, davalıya satışı hakkında taraflar arasında düzenlenen harici sözleşmede 650.000 dolar bedel karşılığında satılması, satış bedeli olarak kararlaştırılan 650.000 doların, 350.000 dolarının peşin, kalan 300.000 dolarının ise 1 yıl içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, taşınmazın 14.9.2000 tarihinde tapudan devrinin yapıldığını, satışı yapılan yalı üzerine 14.9.2000 tarihindeki kur üzerinden 300.000 dolar karşılığı 200.000.000.000 TL lik 2. derece ipotek tesis edildiğini, davalının öngörülen 1 yıllık süre içinde borcunu ödememesi üzerine alacaklılarının ipotekle teminat altına alınan 200 milyar liralık kısmının tahsili için icra takibi başlattıklarını, ancak borcun 300.000 dolar olması ve takip tarihine kadar dolardaki artış sonucu ipotekle teminat altına alınan 200 milyarın borcun tamamını karşılamaması nedeniyle, ipotekle teminat altına alınmayan 165.000 dolar daha alacakları bulunduğunu ileri sürerek 165.000 doların tahsili için başlattıkları icra takibine vaki itirazın iptaline, % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmaz alımından doğan bakiye 300.000 dolar borcunun 1 yıl içinde ödenmek kaydıyla davacılar lehine tesis edilen 200 milyarlık ipotek akti ile borcun o tarihteki kur üzerinden 200 milyar liraya tahvil edilmiş olduğunu, artık davacıların kur farkından kaynaklanan alacak talebinde bulunamayacaklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen ipotek tesisi ile alacağın TL.ye çevrildiği ve artık kur farkından doğan talepte bulunulamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen tarihsiz harici sözleşme ile davacı tarafça davalıya 650.000 dolara taşınmaz satıldığı, satış bedelinin 350.000 dolarının ödenip kalan 300.000 dolarının, satış tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, yine taşınmaz üzerine davacı lehine 200 milyar TL değerinde ipotek tesis edildiği, ipotek bedelinin ödenmemesi üzerine de 14.1.2002 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı tartışmasızdır. Davacı, icra takibi yaptığı miktarın 135.000 dolara tekabül edip bunun dışında kalan 165.000 dolar daha alacağı bulunduğu iddiası ile bu davayı açmıştır. Davacı 200 milyar bedelli ipotek tesisinin taşınmaz satımından kalan borcun tamamı için değil, sadece ipotek tesisi sırasında MK.nun 766/a maddesi gereğince yabancı para ile ipotek tesis edilemeyeceğinden bahisle zaruri olarak gösterildiğini savunmuştur. Bunun aksine davalı da bakiye 300.000 doların 200.000.000.000 TL.ye çevrilerek borcun Türk Lirasına tahvil edildiğini ve bunun da ipotekle temin edileceğine dair, davacının dayandığı tarihsiz sözleşmeden başkaca herhangi bir belge ve delil ibraz edememiştir. Öyle olunca tesis edilen 200 milyarlık ipoteğin, satış bedelinden bakiye 300.000 doların ödeneceği vade tarihindeki dolar karşılığı dışında kalan miktarın, ipotek dışında kaldığı ve davalı tarafından ödenmesi gerektiği hususu hakkaniyet ve dürüsttü kuralı gereğidir. Ayrıca yapılan ipotek 1 yıl içinde ödenecek olan borcun teminatı niteliğindedir. Başka bir deyişle ipotek teminat ipoteğidir. Açıklanan hususlar nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşü-lürek aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 5.7.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.