 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2005/12411
K: 2005/14689
T: 10.10.2005
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Taraflar arasında görülen alacak davası sırasında, davalı davacının ödünç olarak verdiğini iddia ettiği parayı aldığını kabul etmekle birlikte, paranın mevcut bir borcun ödenmesi için alındığını söyleyerek gerekçeli inkarda bulunmuştur. Bu nedenle ödünç ilişkisini davacı ispat etmekle yükümlüdür.
Davacı tarafın dayandığı davalı tarafından da imzalanan belgede, paranın hangi amaç için verildiği belirtilmediğinden bu belge ödünç ilişkisini ispat edebilecek kuvvette bir belge değildir. Ancak bu belge, yazılı delil başlangıcı sayılabilir.
Bu durumda mahkemece tarafların tüm delilleri toplanarak gerektiğinde karşı tarafa yemin yöneltme hakkı da bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 292, 337)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuluşulup düşünüldü.
Davacı, davalıya 4460 DM ödünç verdiğini ileri sürerek, anılan miktarın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıdan ödünç almadığını, delil olarak ibraz edilen belgenin, mevcut bir borcun ödendiğine dair makbuz niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının savunmasını ispat edemediği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, davacının ödünç olarak verdiğini iddia ettiği parayı aldığını kabul etmekle birlikte, paranın mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla verildiğini savunarak, gerekçeli inkarda bulunmuştur. Bu durumda ödünç ilişkisini ispat etme yükümlülüğü onu iddia eden davacıya aittir. Davacının dayandığı ve altında davalının imzasının bulunduğu kartvizit arkasındaki yazıda da paranın hangi amaçla alındığı belirtilmemiştir. Bu nedenle davada dayanılan bu belge, yalnız başına ödünç ilişkisini ispat edebilecek yeterlikte olmayıp, HUMK.nun 292. maddesi gereğince yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Bu durumda davacı iddiasını tanık dahil her türlü delille ispat edebilir. O halde-mahkemece tarafların tanık dahil tüm delilleri toplanıp, gerektiğinde davacıya, karşı tarafa yemin yöneltmeye hakkı bulunduğu da hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek ispat külfeti ters çevrilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.