 |
T.C
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/5634
K: 2004/9902
T: 22.06.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KREDİ KARTI BORCU
- TEMERRÜT TARİHİ
- HESAP KAT İHTARI
818 s. BK/84,101
4822 s. K/G ç. 1
Taraflar arasındaki borcun saptanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü.
Davacı, kredi kartı borcunu ödeyemediğini aleyhine icra takibine geçildiğini, borcunu 4822 sayılı Yasa'nm öngördüğü %50 faizle ve 12 taksitle ödemek için yaptığı müracaattan sonuç alamadığını belirterek, borçlu olduğu miktarın belirlenip 12 taksitle ödeneceğinin tesbitine %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, icra takibine konu davacı borcunun 4822 sayılı yasa gereğince 2.579.946.578 TL. olduğuna, 26.9.2003 tarihinden başlamak üzere 214.995.548 TL. aylık taksitlerle 12 ayda ödenmesine, geciken taksit ödemeleri için ödeneceği tarihe göre senelik %50 temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına
göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
- Dava, davacının davalı bankadan aldığı kredi kartının kullanımından doğan borçlarını ödeyememesi nedeniyle, 4077 sayılı yasada değişiklik yapılmasına dair 4822 sayılı Yasa'nın geçici 1. maddesinden faydalanması için açılmıştır. 4822 sayılı Yasa'nın geçici 1. maddesinden faydalanabilmek için, herşeyden önce borcun kredi veren ile kredi kullanan tüketici arasında kredi kartı sözleşmesinin düzenlenmesi ve bu sözleşmeye dayanılarak verilen kredi kartı ile kredi müşterisinin alışveriş yapması ve nakit para çekmesinden kaynaklanmalıdır.Ayrıca kredi kartını kullanan tüketicinin, bu Yasa'nın yayınlanmasından önce temerrüde düşmesi, ödenmeyen kredi kartı borcu nedeniyle hakkında icra takibi aşamasına gelinmesi veya icra takibi yapılması ve Yasa'nın yayınlandığı tarihten itibaren 30 gün içinde kredi kartı veren kuruluşa yazılı başvurusunun bulunması gerekir.
Yasa'nın uygulamasında öncelikle temerrüt tarihinin belirlenmesi önemlidir. Kural olarak Borçlar Kanunu'nun 101. maddesine göre, kesin vadeli sözleşmelerde temerrüt tarihi sözleşmede belirtilen günün hitamı ile gerçekleşir. Banka tarafından gönderilen son hesap özetinde ödeme günü belirtilmekte ise de, bu ödeme gününde borcun tamamı değil belli bir kısmının ödenmesi gerektiği bildirildiğinden, borcun tamamının ödenmesi gerektiği bildirilmediğinden, kredi kartı borçları, Borçlar Kanun'un 101/2. maddesinde öngörülen, miktarı önceden belli olan kesin vadeli borç niteliğinde değildir. Bu nedenle kredi kartı borçlarında temerrüt tarihi bakımından, anılan maddenin uygulanması mümkün değildir. Kredi kartının bu özelliği nedeniyle, borçlunun temerrüdü, banka tarafından akdi ilişkinin sona erdirilip hesap kat edildikten sonra, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmiş ise, bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. Banka tarafından kredi borçlusuna ihtarname gönderilmemiş ise, kredi borçlusunun gönderilen son hesap ekstresinde belirtilen tarihte istenen asgari miktarı ödememesi nedeniyle, bu tarih itibariyle ödenmeyen kredi kartı borcu icra takibi aşamasına geldiğinden, bankaca hesabın kat edildiği tarih, şayet hesap kat edilmemiş ise, gönderilen son hesap ekstresindeki belirtilen ödeme tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü gerekir. Bu şekilde belirlenecek temerrüt tarihindeki, asıl alacak + akdi faizden oluşan ana alacağa, temerrüt tarihinden bankaya başvuru tarihine kadar yıllık %50 faiz uygulanacaktır. Bu biçimde oluşan toplam alacağa 4822 sayılı Yasa'nm geçici 1. maddesi, icra takibi varsa tahsil harcı, icra masrafları, faizin vergisi ve avukatlık ücretini ortadan kaldırmadığından, asıl alacak ve akdi faizden oluşan ana para alacağına yıllık %50 gecikme faizi uygulandıktan sonra, Banka Sigorta Mevduatı Vergisi uygulanmak, varsa icra takibinde istenen miktarı geçmemek üzere tahsil harcı, icra masrafları, avukatlık ücreti ve faizin Banka Sigorta Mevduatı Vergisini borca ilave etmek, bankaya başvuru tarihine kadar borçlu tarafından yapılan ödemelerinde, Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi nazara alınarak ödeme tarihi itibariyle borçtan (temerrüt tarihindeki ana paradan) mahsup edilmeli ve kalan toplam alacak tutarı 12 eşit takside bölünmelidir.
Somut olayda, davacıya 4822 sayılı yasa yürürlüğe girmeden önce başkaca 19.3.2001 tarihinde hesap kat ihtarı gönderildiği borcun 24 saat içinde ödenmesinin istendiği, borcun ödenmemesi nedeniyle bankaca davacı aleyhine icra takibi yapıldığı, 4822 sayılı Yasa'nm yürürlüğe girmesi üzerine davacının 8.4.2003 tarihinde 4077 sayılı Yasa'nm ek geçici 2. maddesinden faydalanmak için müracaatta bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davalının hesap kat ihtarının davacıya tebliğ tarihi sorulup davacının temerrüt tarihi belirlenmeli ve yukarda açıklanan ilkeler doğrultusunda banka alacağı belirlenip hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Davalının sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, (2) nolu bentte gösterilen nedenle hükmün davalı lehine BOZULMASINA, peşin harem istek halinde iadesine, 22.6.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.