 |
T.C
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/3627
K: 2004/10843
T: 06.07.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İCRA İNKAR TAZMİNATI
- İTİRAZIN KÖTÜNİYETİ
2004 s. IIK/67
Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü.
Davacı, davalının işyeri abonesi olduğunu 23.1.1995-1.6.2001 tarihleri arası 15 adet fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yöneltilen itirazın iptalini ve inkar tazminatına hükmolunmasmı talep etmiştir.
Davalı, takibe konu faturaların,üçüncü kişinin kullanımından kaynaklandığını zira işyerini devrettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile, itirazın iptaline, alacak likit olmağından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İcra İflas Kanunu 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine, itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşullardan değildir. İcra inkar tazminatı aleyhindeki icra takibine itiraz edilerek işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olmasıda şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece bu istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip, hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasındaki icra inkar tazminatının reddine yönelik cümlenin iptali ile yerine "asıl alacağın %40'ı oranında 250.767.200 TL'nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" cümlesinin eklenerek düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, peşin harcın onama harcından çıkartılmasına, 6.7.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.