 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2003/2285
K: 2003/6197
T: 20.5.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
2004/m.67
818/m.113,101,312
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya 3.000.000.000TL. borç verdiğini, davalının da bu parayı 5 ay 4 gün sonra iade ettiğini, ancak paranın davalı da kaldığı süre için faiz ödemediğini, ve 875.000.000TL. faiz alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatı verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmaz satışı sebebiyle davacıdan aldığı kaparo niteliğindeki parayı, davacının bakiye bedeli ödememesi sebebiyle iade ettiğini, davanın süresinde açılmadığını, borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının davalıya verdiği paranın faizini isteyebileceğinden bahisle davanın kabulüne itirazın iptaline alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, davalıya borç verilen ana para ödendikten sonra paranın davalıda kaldığı sürede işleyen faiz alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. BK.113. madde hükmüne göre; " asıl borç tediye ile veya sair bir surette sakıt olduğu takdirde kefalet ve rehin vesair geri haklar dahi sakıt olur. Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz tutulduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz." Davacı, dava dilekçesinde, davalıya verdiği 3.000.000.000TL.nin 5 ay 4 gün sonra kendisine geri ödendiğini, faizi için icra takibi başlattığını ileri sürmüş, davalı ise davacıdan aldığı parayı icra takip tarihinden önce 4.7.2001 tarihinde iade ettiğini bildirmiştir. Davacı bu ödeme tarihine itiraz etmediği gibi, mahkemece de icra takibinden önce ana paranın ödendiği kabul edilmiştir. O halde BK.113. maddesi hükmü gereğince, asıl borç ödenmekle, ona bağlı feri haklar da ortadan kalkar kaldı ki davacı BK.101 ve 312 maddelerine göre davalıyı temerrüde düşürmemiştir. Bu nedenle de işlemiş faiz isteyemez. Değinilen bu yönler gözetilmeksizin davanın kabulü usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Yukarıda açıklanan bozma şekil ve sebebine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ( 2 ) nolu bentte yazılı nedenlerle davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine,20.5.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.