 |
T.C
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E: 2003/16717
K: 2004/6058
T: 26.04.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1086 s. HUMK/7
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatmca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, dava dışı kiracısının davalı kuruma abonelik için müracaat ettiğinde, abone olan önceki kiracının borcu nedeniyle abonelik sözleşmesinin yapılmadığını, tüm borçların kendisi tarafından ödendiğini ileri sürerek toplam 1.321.311.000 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece hem kesin mehle rağmen süresinde delillerin ibraz edilmemesi nedeniyle davanın ispat edilememesi hem doğalgaz abonelik sözleşmesinden kaynaklanmış olması nedeniyle davaya bakmak görevini tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile davanın reddini karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Mahkemenin açılan bu davada esasa girmeden girmeden önce görev sorununu ve diğer dava şartlarını kendiliğinden incelemesi, görevli olduğunu ve dava şartlarının da varlığını tespit ettikten sonra esas hakkındaki tahkikata başlaması gereklidir. Temyize konu davada ise mahkemece, davacının kesin mehle rağmen süresi içinde delillerini ibraz etmediği gerekçesiyle, davanın ispat edilemediği belirtilerek reddine karar verilmiş, ancak aynı zamanda davaya bakmak görevinin de tüketici mahkemesine ait olduğu açıklanmıştır. Davanın reddi ile görevsizlik kararları, sonuçları itibariyle birbirinden farklı olup, bu şekilde mahkeme kararında olduğu gibi hem davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine hem de mahkemenin görevsiz olduğuna karar verilemez. Az yukarıda da açıklandığı üzere görev, bir davada öncelikle düşünülmesi gereken dava şartlarından olduğundan mahkemenin görevsiz olduğunu düşünmesi halinde, başka her hangi bir araştırma ve inceleme yapmadan münhasıran görevsizlik kararı vermesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harpın istek halinde iadesine, 26.4.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.