Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2002/973
K: 2002/3487
T: 02.04.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı Fadime budak avukatınca duruşmalı, davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Hikmet Ş..... ile davalı vekili avukat devrim K....'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak, dosya incelendi gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalılardan, Fadime B....'in annesi, diğer davalıların da kardeşi olduğunu, kendisinin Almanya'da bulunduğu bir sırada ortak murisleri babasının vefat ettiğini, babasından intikal eden miras hissesi üzerinde işlem yapmak için .annesini vekil olarak atadığını, davalı annesinin hissesine düşen tüm taşınmazları çok düşük bedelle diğer
davalı kardeşlerine tapuda satış olarak gösterdiğini, bedelini ödemediğini ileri sürerek taşınmazların tapuda satış tarihindeki gerçek satış değerinin tesbitiyle şimdilik 11.000.000.000 TL. nın tapuda satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacının talimatı doğrultusunda tapuda satışın gerçekleştiğini,   bu satıştan davacı hissesine 11.000.000.000 TL. düştüğünü, davacının satış bedelini almaya yanaşmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davalı Fadime budak yönünden  davanın kabulüne diğer davalılar davanın reddine karar verilmiş;   hüküm,  davacı ve Fadime Budak tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararırı dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Hükme esas alınan 9.7.2001 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazların -.değerleri hesaplanırken emsal araştırması yapılıp hangi verilerin esas alındığı belirtilmediği gibi davaya ve satışa konu edilmediği halde (6) nolu parsel üzerindeki 2 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin de değeri tesbit edilmiş, mahkemece anılan rapor benimsenilmek suretiyle neticede bu bağımsız bölümlerin bedeline de hükmedilmiştir. Rapora haliyle itibar edilmesine yasal olanak bulunmamaktadır'. Öyleyse mahkemece gerekirse emsal araştırması yapılmak ve bu konuda taraf delilleri toplanmak sureciyle konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığı ile (2) ve (7) nolu bağımsız bölümler dışında kalan ve 19.11.1339 Tarihli akit tablosunda saçışa konu edilen taşınmazların bu tarih itibariyle ' keş fen gerçek sürüm değerleri tesbit edilmeli, bilirkişi kurulundan davalının ilk rapora yapacağı itirazlarını da karşılayacak şekilde taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmalı, sonucuna göre karar verilmelidir. Bu hususun gözardı edilerek ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilce hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Davacı, dava dilekçesinde alacağın 19.11.1993 tarihinden itibaren %50 yasal faiziyle ödetilmesini istemiş ve yasal faize ilişkin isteğini %50 oranıyla sınırlandırılmıştır. Bu durumda mahkemece, yasal faize hükmedilirken taleple bağlı kalınarak ve %50 oranını aşmamak kaydıyla faize hükmedilmelidir. Bu hususun gözardı edilmesi HUMK. 74 maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir.
4- Vekil Borçlar Kanunun 392 maddesi hükmünce 3. kişiden tahsil ettiği paraları müvekkiline hemen ve derhal ödemeye mecburdur. Bu iş için ayrıca temerrüt şartı aranmaz.
Ödemediği taktirde aynı yasa maddesinin 2. fıkrası' hükmünce parayı tahsil ettiği tarihten itibaren faiz ödemek zorundadır.
Davalı Fadime Budak davacıya vekaleten 19.11.1999 tarihinde satışı gerçekleştirdiği ve .bu tarih itibariyle satış bedelini tahsil ettiğine göre faize 19.11.1999 tarihinden itibaren
bükmedi ime s i gerekirken bu hususun gözardı edilerek dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru değildir. Bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte' belirtilen nedenlerle tarafların diğer temyizitirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte belirtiler, nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına 4, no l u bentte belirtilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, 250.000.000 lira duruşma avukatlık parasının karşılıklı alınarak birbirlerine ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 2.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Emlakçı dolandırıcılığı 
  • 22.06.2025 06:35
  • [Ceza davaları] Kripto Transferi Nedeniyle 7258 Sayılı Kanundan Yargılanıyorum – Yardımcı Olur Musunuz? 
  • 18.06.2025 04:12
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini