 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2002/6964
K: 2002/9369
T: 23.9.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İFA-MEHİL DAVASI
- DÜRÜSTLÜK KURALI
· İÇTİHAT ÖZETİ: Herkes borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğuna ve bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumayacağına göre davalı, satış parasını peşin aldığı bağımsız bölümün teslimini, satış şartnamesindeki sorumsuzluk şartına dayanarak geciktiremez.
(4721 s. MK. m. 2)
(818 s. BK. m. 106/1)
Taraflar arasındaki ifa-mehil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak, dosya incelendi gereği düşünüldü.
Davacı, mülkiyeti davalı bankaya ait 1 parsel numaralı taşınmazda bulunan 20 numaralı bağımsız bölümü 24.11.2000 tarihinde tapu ile davalıdan satın alıp bedelini ödediğini, ancak davalının bu güne kadar teslim borcunu yorine getirmediğini, sözleşmede işin bitim tarihi ve süresinin gösterilmediğini, olayda BK.nun 106 maddesinin uygulanması gerektiğini ileri sürerek davalı bankaya satım konusu bağımsız bölümü anahtar teslimi olarak teslim etmesi için uygun bir mehil verilmesini istemiştir.
Davalı, binanın müteahhitliğini yapan dava dışı şirketin hak ve alacaklarına mahkeme kararı ile 30.10.2000 tarihinde tedbir konulmasından sonra yüklenici firma ile aralarındaki sözleşmeyi 14.11.2000 tarihinde feshettiklerini, bankanın belli bir tarihte teslim etme yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede "teslim tarihine yönelik bankanın bir taahüdünün bulunmadığının, bağımsız bölümün geç teslim edilmesi gerekçe gösterilerek bankadan hiçbir şekilde herhangi bir hak talebinde bulunamayacağı" hususunun kararlaştırıldığı, bu nedenle davacının mehil talep etme hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, savunmasında, inşaatı yapmayı üstlenen dava dışı şirketin tüm hak ve alacaklarına el konulduğunu, bu şirket ile yapmış oldukları sözleşmeyi 14.11.2000 tarihinde feshettiklerini sözleşmede teslim tarihi olarak herhangi bir süre kararlaştırılmadığını ve bu nedenle davacının bir hak talep edemeyeceğini belirtmiştir. Oysaki taraflar arasındaki kat'i satış, davalının yüklenici firma ile arasındaki sözleşmeyi feshettiği 14.11.2000 tarihinden sonra 24.11.2000 tarihinde yapılmıştır. Davalının, kat'i satış sırasında yüklenici firma ile arasındaki sözleşmenin feshedildiği davacıya bildirdiği iddia ve ispat edilmemiştir. MK. 2. maddesi uyarınca herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Davalı, satış parasını peşin aldığı bağımsız bölümün teslimini satış şartnamesinin (h) maddesindeki sorumsuzluk şartına dayanarak geciktirmez. Aksinin kabulü halinde, davalıya bağımsız bölümü sonsuza kadar teslim etmeme hak ve yetkisi tanınmış olur ki, buda MK.nun 2. maddesi uyarınca mümkün değildir. Mahkemece bu yön gözetilerek işin esasına girilerek BK. 106/1 maddesi hükmü de değerlendirilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 23.9.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.