 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2002/636
K: 2002/2380
T: 11.3.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
6762/m.23
1086/m.179,288,289,337
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının kum ocağındaki makinaları için kendisinden yedek parça satın aldığını, makinaların tamir edildiğini, fakat bugüne kadar herhangi bir ödemede bulunulmadığını ve davalıya 26.12.1998 tarihli açık fatura kesip gönderdiğini, buna rağmen borçlunun yine herhangi bir ödemede bulunmadığını bildirip, davalıdan alacağı olan 474.542.250 TL.nin fatura tarihinden itibaren kanuni faizi ve % 40'tan aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ile tahsilini istemiştir.
Davalı, kendisinin Nisan 1998 tarihinde ticareti terkettiğini, herhangi bir alışverişinin olmadığını, fatura muhteviyatını da kabul etmediğini, ayrıca faiz talebinin ve inkar tazminatı talebinin de yersiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya sattığı makine yedek parçalarının bedelinin ödenmediğinden bahisle bu davayı açmıştır. Davanın hukuksal dayanağı satım ilişkisidir. Davalı, satım ilişkisini kabul etmediğinden, davacının iddiasını yasal delillerle kanıtlaması gerekir. Olayda miktar itibari ile ve davalının açık muvafakatı bulunmadığından HUMK 288 ve 289. maddeleri gereği tanık dinlenemez ve tanık beyanlarına dayanılarak karar verilemez. Davacının ibraz ettiği 26.12.1998 tarihli fatura açık fatura olup, davacı tarafından tek taraflı düzenlenmiş bir belgedir. Bu faturada tek başına satım ilişkisini ispata yeterli değildir. Faturada belirtilen malların davalıya teslim edildiği de yine yazılı bir belge ile ispat edilememiştir. Bu durumda davacının iddiasını ispat ettiği söylenemez. Ancak davacı dava dilekçesinde "vesair delil" demek suretiyle açıkça yemin deliline de dayandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya, davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın temyiz eden davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.