 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2002/261
K: 2002/2015
T: 04.03.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi ürerine dosya incelendi, gereği konuşuldu
KARAR
Davacı, 1.7.1997 tarihli sözleşme ile kiracı olan davalının, mecuru hor kullanım sonucu hasarlı bir vazıyette 29.3.2000 tarihinden tahliye ettiğini ve mecurun ancak 16.11.2000 tarihinde yeniden kiraya verilebildiğini bildirerek, 920.227.000 TL. hasar bedeli ile 2,5 aylık kira kaybı zararı ve aylık 10.000.000 TL. aidat da dahil olmak üzere 900.000.000 TL. tazminatın faizi ile ödetilmesin! istemiştir.
Davalı, mecuru hasarsız bir şekilde tahliye ettiğini ileri sürerek davanın reddini dilemiş, karşı -dava ile de, 1500 depozitonun faizi ile ödetilmesin! istemiştir.
Mahkemece 604.805.000TL. hasar bedeli ile 20 günlük tamirat süresi için kira kaybı 200.000.000 TL. nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karşı davanın da kabulü ile, 1500 Dolar depozitonun davacıdan alınıp davalıya verilmesine, karşı dava tarihindeki harca esas değeri 1.017.000.000 TL. üzerinden değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
l-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının, davacıya ait mecurda 1.7.1997 tarihli, l yıl süreli sözleşmesi ile kiracı olduğu ve davalı kıracının mecuru 29.08.2000 tarihinde tahliye ettiği, taraflar arasında uyuşmazlık söz konusu değildir. Davacı, mecurun tahliye tarihinden itibaren ancak 2,5 ay sonra kiraya verebildiğini ileri sürerek, buna ilişkin kira kaybınında tahsilini istemiştir. Oysa yerel mahkeme, bu konuda, olumlu ya da olumsuz bir karar vermemiştir. Kural olarak kiracı erken tahliye halinde kira dönemi sonuna kadar ki kiralardan kiralayana /-.arşı sorumludur. Ancak kiralayanın boş durmayıp, mecuru yeniden kiraya vermek için gerekli çabayı göstermesi gerekir. (BK. 98. maddesi delaletiyle 44. maddesi hükmü) .Mahkemece, değinilen bu yön gözetilerek, aylık kiranın kaç para olduğu hususunda, davacıdan zelilleri sorulun, bunun belirlenmesinden sonra aynı şartlarda mecurun ne kadar zamanda kiraya verilebileceği, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu ile belirlenmesi gerekir. Açıklanan bu yönler araştırılmadan ve bu konuda olumlu ya da olumsuz cır karar verilmemesi, hükmün davacı yararına bozulmasını gerektirir.
3-Davalı, karşı davasında depozito olarak verdiği 1500 Doların tahsilini istemiş olup, mahkemece buna ilişkin davanın kabulüne karar verilmekle birlikte, dava tarihinden itibaren o günkü kur üzerinden oranlı faize hükmetmiş olması da 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faize ilişkin kanuna 3678 sayılı kanunla eklenen 4-a maddesine göre, yabancı para borcuna devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış l yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanması gerekirken, bu yönün gözetilmemiş elması hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan l. bent gereğince davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.ve .3.bent gereğince temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.