 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2002/12143
K: 2003/1022
T: 3.2.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.161
2004/m.67
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, kendilerinin emlak komisyoncusu olduğunu, davalı ile akdettikleri sözleşme gereğince satım yetkileri bulunan daireyi davalıya gösterdiklerini ve sözleşmedeki diğer yükümlülüklerini de yerine getirdiklerini ancak davalının taşınmazı satın almaktan vazgeçtiğini, davalının bu nedenle hem alıcının hem satıcının ödemesi gereken komisyon ücretinden sorumlu olduğunu, bu miktarı ödemediği gibi icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, davacının emek ve gayret sarfetmediğini, satış yapılmadığı için ücrete hak kazanılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının üzerine düşen edimi yerine getirdiği gerekçesiyle itirazın iptaline, asıl alacak olan 1.600.000.000 Tl.nın %40'ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının satmaya yetkili olduğu taşınmazın davalıya satılması hususunda davacı ile davalı arasında yazılı tellallık sözleşmesi düzenlendiği, davacının sözleşme ile üstlendiği edimlerini yerine, getirdiği, ancak davalının hukuken haklı bir neden olmaksızın taşınmazı satın almaktan vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Davacı bu sebeple komisyon ücreti talep etmektedir. İcra dosyasının incelenmesinden davacının, davalıdan alıcı ve satıcının ödemesi, gereken ücreti isteği görülmüştür. Davalının alıcı sıfatıyla ödemeyi üstlendiği ücreti ödemekle yükümlü olduğunda duraksama olmamalıdır. Çözümlenmesi gereken sorun, davalının ayrıca satıcının ödemesi gerekli olan komisyon ücretinden de sorumlu olup olmayacağı hususudur. Tarafların arasındaki hukuki ilişkisinin niteliği ve sözleşme kapsamından davalının satıştan vazgeçmesi halinde ödemeyi üstlendiği satıcının komisyon ücretinin bir nevi cezai şart niteliğinde bulunduğunun kabulü gereklidir. Davalı tacir değildir. BK.nun 161/son maddesi gereğince hakim cezai şart miktarını fahiş bulursa tenkisle mükelleftir. Mahkemece cezai şart niteliğinde bulunan satıcının komisyon ücreti miktarının fahiş olup olmadığı, tenkisinin gerekip gerekmediği tartışılmamış ve bu yönde bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemenin, davacının da bağlı bulunduğu meslek odasından bu gibi durumlarda alıcının üstlendiği satıcıya ait komisyon ücretinin yüzdesi de sorularak tüm dosya birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermesi gerekir. Değinilen bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. bozma nedenidir.
3-Taraflar arasında düzenlenen 2.10.2000 tarihli sözleşmede ticari faiz kararlaştırılmıştır. Ticari faiz yasal faiz anlamındadır. Taraflar arasındaki faizin türü sözleşme ile kararlaştırıldığı için buna uyulması zorunludur. Davacı icra takip talepnamesinde %90 oranında faiz talep etmiş, olup mahkemece de itirazın iptaline karar verilmek suretiyle bu oran kabul edilmiştir. Oysa davacı ancak yukarıda açıklandığı üzere yasal faiz talep edebilir. Mahkemece bu yön gözetilerek davacı alacağına yasal faiz uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentler uyarınca temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 3.2.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.