 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2002/11115
K: 2003/2
T: 2.1.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
1086/m.288,289
818/m.161
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü:
KARAR : Davacı, işletme hakkı kendisine ait olan kafenin işletmesini 15.12.2000 tarihli sözleşme ile aylık 1000DM. kira ve 23 ay süre ile davalılara kiralandığını, ancak davalıların 17.3.2001 tarihinde kafeyi bıraktıklarını bildirip, ödenmeyen iki aylık kira karşılığı 2000DM. ile, sözleşmede kararlaştırılan 10.000DM. cezai şartın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının iki aylık kirayı davalıların ödemediğini isbat edemediğinden, kira ile ilgili talebin reddine 10.000DM. tazminatın tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İşletme hakkı davacıya ait olan kafeyi, 15.12.2000 tarihli noter tasdikli sözleşme ile 17.1.2001 tarihinden itibaren aylık 1000DM kira ve 23 ay süre ile davalılara, davacı kiralamıştır. Kafenin işletilmesini davalıların 17.3.2001 tarihinde terk ettiklerini hususu taraflar arasında çekişmesizdir. Buna göre davalılar kafeyi iki ay işlettiklerinden, iki aylık kiradan sorumludurlar. Kiranın ödendiğini kiralayan değil, kiracı isbatla yükümlüdür. Bir aylık kira karşılığı 1000DM. ödendiği davacının kabulünde olduğuna göre, kalan bir aylık kirayı ödediğini davalılar isbatla yükümlüdür. Davalılar kalan bir aylık kirayı, kafede bulunan televizyonu davacıya bırakarak ödediklerini savunmuşlardır. Davalıların bu savunmalarını yazılı delil ile isbat etmeleri gerekir. Miktar itibariyle ve davacının açık muafakatı bulunmadığı için ( HUMK. 288-289 mad. ) tanık dinlenemez ve tanık beyanlarına dayanılarak hüküm kurulamaz. Davalılar bu savunmalarını yazılı bir belge ibraz ederek isbat edememişlerdir. Ancak davalılar 7.6.2001 tarihli cevap layıhalarında açıkça yemin deliline dayanmışlardır. Mahkemece davalılara savunmalarını isbat için, davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak, hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve isbat yükü ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Tarafların sözleşmede "Şayet taraflar bu sözleşmeye aykırı davrandıkları taktirde, sözleşmeyi haksız yere bozan karşı tarafa 10.000DM. ödeyecektir" şeklindeki kararlaştırmaları cezai şart olup, geçerli ve tarafları bağlar. Taraflar cezanın miktarını tayin etmekte serbest iseler de, BK.161/son maddesi hükmüne göre, hakim fahiş gördüğü cezaları resen tenkis etmekle yükümlüdür. Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, borçlunun kusur derecesi ve borca aykırı davranış ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı, hak, adalet ve nesafet kurallarına uygun olarak tesbit edilmelidir. Bu yönler gözetilmeden, eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı, 3. bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 2.1.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.