 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2001/9980
K: 2001/11272
T: 3.12.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.101
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, mülkiyeti davalı belediyeye ait 321 parsel numaralı taşınmazı yapılan ihale sonucunda kiraladığını, taşınmaz üzerinde bulunan metruk binayı vakıf olmaları sebebiyle amaçlarına uygun şekilde kullanmak amacıyla proje hazırlattırıp imalat yaptıklarını, ancak davalı belediyenin 27.1.2000 tarihli encümen kararıyla kira sözleşmesinin iptal edildiğini ileri sürerek malzeme ve işçilik bedeli olan 49.218.278.384 TL ve proje bedeli 1.702.000.000 TL ile fazlası saklı kalmak üzere şimdiye kadar ödedikleri kira bedelinden 1.000.000.000 TL.nın fiili ödeme tarihleri itibariyle hesaplanan faizleriyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, kira sözleşmesinin 13 ve 21. maddeleri gereğince davacının talepte bulunamıyacağını, tesbit bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini savunmuş ve davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kira sözleşmesinin 13. maddesinin sözleşme bitiminde geçerli olduğu, oysa sözleşme süresi sona ermeden sözleşmenin iptal edildiği ve bu nedenle olayda kira sözleşmesinin 13. maddesinin uygulanamayacağı, yapılan imalatların taşınmaza değer kattığı, davacının yaptığı imalatlardan yararlanamadığı gerekçesiyle bilirkişi raporu benimsenerek ve taleple bağlı kalınarak imalat bedeli ve proje bedeli olarak toplam 50.920.278.384 TL.nın tesbit bilirkişisi raporunun davalıya tebliğ
edildiği tarih olan 28.2.2000 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, kira ödemesine ilişkin 1.000.000.000 TL.lık istemin ise kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Borçlar Kanununun 101. maddesi hükmü gereğince muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur. Dava konusu olayda davacının davalıya davadan önce ihtar gönderdiği iddia ve ispat edilmiş değildir. Mahkeme hükmü niteliği taşımayan ve sıhhati yapılacak yargılama sonunda belirlenecek olan tesbit bilirkişisi raporunun tebliği ile davalının mütemerrit duruma düştüğü kabul edilemez. Mahkemece dava konusu alacağa dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde tesbit bilirkişisi raporunun tebliğ edildiği tarih olan 28.2.2000 tarihinden itibaren faiz uygulaması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 )numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine ( 2 )numaralı bent gereğince mahkeme hükmünün sonuç bölümünün 1 numaralı bendinin birinci satırında yer alan ( 28.2.2000 )rakamlarının karardan çıkartılarak yerine aynen ( dava tarihi olan 15.5.2000 )rakamlarının ve sözlerinin yazılmasına, hükmün bu değiştirilmiş ve düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin harcın onama harcından çıkartılmasıyla arta kalan 2.062.265.000 liranın temyiz edenden alınmasına, 3.12.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.