 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2001/7856
K: 2001/9445
T: 22.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
818/m.194,205
Taraflar arasındaki iptal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü.
KARAR : Davacı, davalıya ait aracı, noterde yapılan sözleşme ile satın aldığını, trafikteki kaydın kendi üzerine devri için müracaat ettiğinde, davalının borcu için haciz konulduğunu öğrendiğini, davalının sözleşme yapılırken aracın hacizli olduğunu gizlediğini belirterek 11.4.2000 tarihli satış sözleşmesinin iptaline, satış bedeli ve masraflar toplamı 5.073.505.595 Tl.nın satış tarihinden itibaren faizi ile tahsiline verilmesini istemiştir.
Davalı, satış sözleşmesi zamanında malum olan ayıptan mesul olmayacağını, davacının sigorta eksperi olup, aracın hacizli olduğunu bilmesi gerektiğini, trafik kaydının aleni olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, aracın geçerli noter kati satış sözleşmesi ile satıldığını, davacının trafikteki kaydı incelemesi halinde üzerindeki haciz ve diğer mükellefiyetlerin görüleceğini, davacının tedbirli bir tacir gibi davranarak bu incelemeyi yapmadığını, bu nedenle aracı mevcut hali ile kabul etmiş sayılacağı gerekçesi ile davanın reddine verilmiş; hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davaya konu aracın 11.4.2000 tarihinde noterlikçe yapılan kesin satış sözleşmesinden önce, davalını borcu için 21.8.1998 tarihinde haczedildiği, haczin aracın trafik şube müdürlüğünde bulunan kaydına şerh edildiği, ancak mal sahibinde bulunan trafik tescil ve belgelerine haciz şerhinin konulamadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Mahkemece, aracın trafik şube Müdürlüğünde bulunan kaydının alıcı tarafça incelenmesi halinde hacizli olduğunu görebileceğine davacının tedbirli bir tacir gibi davranmadığı için aracı bu hali ile kabul etmiş sayılacağı gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Ne var ki davalı satıcı elinde bulunan belgelerde araçta haciz olduğuna dair şerh bulunmamaktadır. Davalı, elinde bulunan belgelerde haciz şerhi olmadığına göre davacının ayrıca trafik Şube Müdürlüğünde bulunan kayıtları inceleme yükümlülüğü yoktur. Davalı, satış öncesi davacıyı aracın üzerinde haciz olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya alıcının bu hususu bildiğini, ispatlayamamıştır. Davalının iyi niyetli olduğu söylenemez. Aksine davalı aracının trafik kaydı üzerindeki haczi, davacıya haber vermeyip gizlemekle kötü niyetlidir. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Davacı Bk 194 ve 205 maddeleri hükmüne göre sözleşmeyi feshedip tazminat istemekte haklıdır. Mahkemece davacının talep edebileceği alacağının miktarı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile taraf mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde araştırılıp tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.10.2001 gününde oybirliğiyle verildi.