 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E: 2001/7467
K: 2001/968S2
T: 26.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- BOZMAYA UYMA
- USULİ KAZANILMIŞ HAK
Karar özeti: Mahkemelerin, Yargıtay Dairelerince verilen bozma kararına uyması sonunda mahkemenin o kururdu gösterilen şekilde, inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm kurması gerekir. Zira mahkemenin Yargıtay bozma ilamımı uyması ile, bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hakkın oluşacağı önadadır. Ancak ortada bir maddi hatanın bulunması, sonradan konu ile ilgili Tevhidi İçtihat Kararının veya geçmişe etkili yasa çıkarılması, uygulanan bir yasanın Anayasa Mahkemesince iptal olunması, kesin hüküm ve hak düşürücü sürenin gözden kaçırılması gibi durumlarda kazanılmış haktan sözedilmesi mümkün değildir.
(1086 s. HUMK. m. 429)
(Y.HGK. Kararı-9.5.1960 tarih ve 21/9 s)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü.
Davacı, davalıdan harici senetle 20.5.1991 tarihinde 14.000.000TL.ye satın aldığı arsanın tapusu verilmediği gibi ödediği satış bedeli de iade edilmediğinden ödediği bedelin 2.328.000.000TL. olarak faizi ile tahsilini işlemiştir.
Davalı, birinci oturumda davacıya 1991 yılında 14.000.000TL.ye sattığı arsa bedelinin 7.000.000TL.sini satıştan sonra hemen, 7.000.000TL.sinide 6 ay sonra aldığını, yer tapuda hisseli olduğu için tapusunu veremediğini, ancak sattığı arsayı devretmeye hazır olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 14.000.000TL.nin satış tarihi 20.5.1991 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsile karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine dairemizce 14.000.000TL.nin dava tarihi itibariyle ulaştığı değerin bilirkişi marifetiyle belirlenmesi ve belirlenecek bu değere hükmedilmesi gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyulup bilirkişi incelemesi de yapıldıktan sonra davacının 18.10.2000 tarihli oturumdaki beyanı değerlendirilerek önceki karar kurulmuş, davacı tarafından hüküm temyiz edilmiştir.
Mahkemelerin Yargıtay dairelerince verilen bozma kararına uyması sonunda artık mahkemenin, o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm kurması gerekir. Zira mahkemenin Yargıtay bozma ilamına uyması ile bozma yapılan taraf yararına usuli kazanılmış hakkın oluşacağı ortadadır. Ne var ki, ortada bir maddi hatanın bulunması, sonradan konu ile ilgili Tevhidi İçtihat Kararının veya geçmişe etkili yasa çıkarılması, uygulanan bir yasanın Anayasa Mahkemesince iptal olunması, kesin hüküm ve hak düşürücü sürenin gözden kaçırılması gibi durumlarda kazanılmış haktan sözedilmesi mümkün değildir.
Dava konusu olayda mahkeme, usul ve yasaya uygun olduğunu belirttiği dairemizin kararına uymuş ve bozma ilamında açıklandığı üzere bilirkişi incelemesi yaptırmak için ara karan oluşturmuştur. Raporun alınmasından sonra rapora karşı diyeceği sorulan davacının "dava konusu parseli harici senetle davalıdan satın aldığı tarihten hemen sonra Yıldırım Tapu Sicil Müdürlüğüne gittim. Bana tapu dairesinden arazinin hisseli olduğunu tapu veremiyeceklerini söylediler. Davalıda bana ayrı şekilde söyledi. Ancak ben tapusunu alırım ümidiyle o tarihlerde dava açmadım" beyanını nazara alarak mahkemece, yine bozmadan önce olduğu gibi satış bedelinin satış tarihinden yasal faizi ile alınmasına karar verilmekle, dairemizin, uyulan "..davacının davalıya 1991 tarihindeki sözleşme nedeniyle ödemiş olduğu 14.000.000 TL.nin dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücü değerinin ne olabileceği" şeklindeki bozma ilamı ortadan kaldırılmış, davacı yararına olan kazanılmış hak ihlal edilmiştir.
Davalı ilk oturumda alınan imzalı beyanda hala arsayı devretmeye hazır olduğunu ifade ettiğine göre ortada maddi bir hatanın varlığından söz etmekte mümkün değildir.
Öyle ise uyulan bozma ilamının gereğini yerine getirileceği yerde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Sonuç : Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan gerekçelere göre davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 26.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.