 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E : 2001/3250
K : 2001/5520
T : 22.05.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili avukat Hasan Ali D... ve avukat M.Selçuk T... ile davacı vekili avukat İ.Hakkı S... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı, davalılarla bir lokanta, otopark ve oto yıkama tesisi adi ortaklığı kurduklarını, bu tesislerin kendisince yapılmasına rağmen davalıların kendisini işyerine sokmadıklarını ve başkasına kiraya verdiklerini ileri sürerek işyerine yapmış olduğu 4.789.293.600.TL masrafın ve 1.000.000.000 TL kar payının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir. .
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davacının davaya konu tesis için yapmış bulunduğu 4.789.293.600,. TL masrafın tahsiline, vazgeçme nedeniyle kar payı isteğinin '"reddine karar 'verilmiş, hüküm, her iki" davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davasında,18.9.1995 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesine dayanarak tarafından yapılıp ortaklığa teslim edilen lokanta, otopark ve oto yıkama tesislerinin bedelinin ortaklık "sözleşmesinin diğer tarafı olan davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Az yukarda açıklanan ve taraflar arasında düzenlenmiş bulunan ortaklık sözleşmesinin dördüncü maddesinde davacının davaya konu ettiği imalatı ortaklığa sermaye olarak koyduğu, konulan bu sermaye karşılığında da ortaklık gelirinden diğer ortaklarla birlikte, eşit olarak pay alacağı kararlaştırılmıştır.Adi ortaklığa sermaye olarak konulan bu tesis ve imalatların bedelinin istenilmesine yasal olarak olanak bulunmamaktadır. Bu durumda davacının bu isteğinin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığının kabulü gerekir.Öyleyse mahkemece öncelikle B.K 535/7.maddesi hükmü çerçevesinde ortaklığın bozulmasının gereklerinin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durulmalı, davacının ortaklığı bozmada hakkı olduğu kanaatine varılırsa sözleşmeye göre idareci ortak olduğu anlaşılan davacı ve davalılardan Tahir A... hesap istenmeli tarafların delil ve karşı delilleri toplanmalı, gerekirse konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmalı,B.K. 535/7 maddesi hükümleri de dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemenin bu hususu gözardı ederek yapılan imalatın dava tarihindeki değerine hükmetmesi ve hükmettiği bu değere de 18.9.1995 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi kabul şekli bakımından doğru değildir. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalılar yararına BOZULMASINA, 20.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.5.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.