 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi Başkanlığı
Esas No: 2000/6111
Karar No: 2000/6532
Tarih : 3.7.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı, davalı müteahhitten 27.2.1998 tarihinde 4650 Dolar peşin, 1000 Doları da daha sonra ödeyerek satın aldığı dairenin bitirilip teslim edilmediğini, parasını da iade etmediğini, bu nedenle icra takibi yaptığını itirazının iptali ile %40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, duruşmaya gelmemiş, savunmada da bulunmamıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile, itirazın iptali ve %40 tazminatın "'davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı, davalıdan dava dilekçesine bir örneğini eklediği "27.1.1998 tarihinde 4650 Doları daire vermek için aldım" imzalı belgeye dayanarak ve ayrıca buna ilaveten 1000 dolar da ödeme yaptığını öne sürerek icra takip tarihine kadar işlemiş faizi ile birlikte 6229 Doların tahsili konusunda icra takibi yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini bildirerek, itirazın iptali istemi ile bu davayı açmıştır. Davalı vekili marifetiyle icra takibine yaptığı itirazında, davaya dayanak belge altındaki imzayı açıkça inkar etmiştir. Bu durumda davacı iddiasını ve belge altındaki imzanın davalıya ait olduğunu kanıtlamak durumundadır. Davacının bu iddiasının tahkiki Usulün 308, 309 ve devam eden madde hükümlerine göre yapılacaktır. O halde mahkemece, davalının imza ve yazı örneklerinin alınması, ayrıca imzalı belgelerinin bulunduğu yerlerin tesbiti amacıyla davalıya isticvap davetiyesi çıkartılması, gelmemesi halinde belge altındaki imzanın davalıya ait olduğunun kabul edileceği ihtarını içermesi gerekir. Mahkemenin davalı adına çıkardığı isticvap davetiyesi davalının isticvaba icabet etmemesi halinin sonuçlarını içermediği için usule uygun isticvap davetiyesi olarak" kabul edilemez. Ve bu nitelikteki isticvaba dayalı olarak da, inkar edilen belge altındaki imzanın davalıya ait olduğu benimsenemez. Kaldı ki belgede 4650 Doların alındığı yazılıdır. Davacı bunun dışında ayrıca 1000 dolar daha ödediğini ileri sürmüştür. Dairenin kendisine teslim edilmemesi nedeniyle verdiği bedelin iadesi konusunda Borçlar Kanununun 101/1 maddesi hükmü uyarınca icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü iddia ve isbat edememiştir. Mahkemenin buna rağmen belge dışında davacının öne sürdüğü anapara ve faize ilişkin istemini de hüküm altına almış olması kabul şekli bakımından da usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemenin açıklanan yönleri gözardı ederek yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 3.7.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.