 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1999/7443
K:1999/8785
T:25.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
*ALACAK DAVASI
*KESİN DELİL
ÖZET:Davacının iddiasını diğer yasal delillerle kanıtlayamamış olması kesin delil niteliğinde bulunan yemin delilini kullanmasına engel teşkil etmez. Davacı yemin deliline de bulunduğuna ve delilini de kullanmak istediğine göre davacıya bu yemin delili kullandırılmalı ve bunun sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
KARAR
Davacı, taraflar arasındaki 27.08.1996 tarihli taahhütname ile daha önce satmış olduğu 1501 parsel sayılı taşınmazın arka kısmından geçen imar ıslah planında yol olarak görülen imar planında değişiklik meydana gelip halen Belediye'ye terk edilmiş takribi 300 m² arazi Belediyeden geri alınarak 1501 parsele ilave alındığından davalının, kendisine 150.000. Dolar karşılığında Türk parası ödemeyi taahhüt ettiğini, taahhüdün 31.12.1997 tarihine kadar geçerli olduğunu, belediye ile işlemlerin gecikmesi nedeniyle davalı ile şifahen bu sürenin uzatımı konusunda anlaşma 24.04.1998 tarihinde tapuda takrir verildiğini, 110.000. Doların ödendiğini öne sürerek anlaşma ile belirlenen bedelden bakiye 40.000. Doların aynen ya da iade tarihindeki T.C. M...Bankası Efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası olarak ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 31.12.1997 tarihine kadar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının hükümsüz hale gelen taahhütname ile hak talep edemeyeceğini, sürenin uzatıldığına dair anlaşma gelirinin 1/3'er hisse olarak satın alındığını, 24.04.1998 tarihinde yeni şartlarla yapılan satışla ilgisi bulunmadığını, taahhütname hükümsüz kaldığı için davacının belge aslını kendisine iade ettiğini bildirerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı 27.08.1996 tarihli taahhütnamenin geçerliliği için öngörülen 31.12.1997 tarihinin davalı ile yapılan şifahi anlaşma ile uzatıldığını, bu uzatma nedeniyle tapunun yine taahhütname hükümleri uyarınca davalının çocukları ve gelinine temlik edildiğini, bedelden 110.000. Doların ödenmesine rağmen bakiye 40.000. Doların ödenmediğini öne sürmüştür. Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davacı bu iddialarının yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Ancak davacının iddiasını diğer yasal delillerle kanıtlayamamış olması kesin delil niteliğinde bulunan yemin delilini kullanmasına engel teşkil etmez. Davacı yemin delilliğinde de bulunduğuna ve delilliğini de kullanmak istediğine göre davacıya bu yemin delili kullandırılmalı ve bunun sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin aksine düşüncelerle davacıya yemin delilini kullandırmamış olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:1. bent gereğince temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın ikinci bentte açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.000.000. lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 25.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.