 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1999/5959
K:1999/6672
T:5.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KUMAR NİTELİĞİ
İSTİRDADİN CAİZ OLMAMASI
ALACAĞIN DAVA EDİLEMEMESİ
ÖZET:T... international sistemine dahil olan davacıların amacı, başkalarını yanıltıp daha çok kazanç sağlamaya yönelik olması nedeniyle, kumar niteliğinde Olduğu gibi ahlaka ve adaba aykırıdır. Kaldı ki, verdikleri bu parayı geri almamak koşulu ile sisteme hibe etmişlerdir. Bu nedenle, para verilmiş olsa dahi borç oluşmayacağında,ı ve geri alınmasını gerektirmeyeceğinden davanın reddine karar verilmelidir.
(818 s. BK. m. 65, 504)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacılar, davalı tarafından düzenlenen bazı toplantılara katılarak kazanç yolu ile para kazanacakları vaadi ile kandırılıp her birinden 2450 DM. alınmasına karşın herhangi bir kazançları olmadığını, dolandırıldıklarını ileri sürerek vermiş oldukları 4900 DM. nin tahsilini istemişlerdir.
Davalı, davacıların T... Uluslararası Matematiksel Kazanç Sistemine girip gayelerinin kendilerinden önceki şahıslar gibi sisteme yeni üyeler kazandırarak para kazanmak olduğunu, sisteme girerken ödenen paranın da hile olduğunu savunarak haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, Uluslararası Matematiksel Kazanç Sistemi Başvurusu ile dava konusu ettikleri bedeli geri talep etmemek koşuluna bağlı olarak sisteme hibe etmişler, ne kadar çok kişiyi kandırıp sisteme dahil edersek O kadar çok para kazanırız gayesi ile de T... İnternational'a katılmışlardır.
Uluslararası Matematiksel Kazanç Sisteminin gayesi de sisteme katılanların, bu sisteme ne kadar çok kişi dahil ederlerse o nisbette kazanç sağlayacakları esasına dayalı olmasıdır. Başlangıçta bu sisteme Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü tarafından 4.12.1996 tarihinde izin verilmişken sonradan 1.9.1997 tarihinde birden çok kişiden usulsüz ve yetkisiz para toplanmış olması nedeniyle verilen iznin iptal edildiği görülmüştür. Böylece güttüğü gayenin ahlaka ve adaba aykırı, kanunun suç sayıp yasakladığı faaliyetlerden olduğu kumar mahiyetinde bulunduğu anlaşılmıştır. Davacılarında böyle bir sisteme dahil olmaları başkalarını yanıltıp daha çok kazanç sağlama amacına yönelik olması nedeniyle kumar niteliğinde olduğu gibi ahlaka ve adaba da aykırıdır. Davacıların bu işlemleri sosyal hayatta güven ve devamlılık sağlamayacağı gibi kamuoyu tarafından benimseneceği de düşünülemez.
Öyle olduğu için ahlaka aykırı bir maksadın elde edilmesi için verilen bir şeyin geri alınması mümkün değildir. Kaldıki davacılar, bu parayı geri almamak koşulu ile sisteme hibe etmişlerdir.
Bu itibarla BK. nun 504. ve 65. maddeleri gereğince para verilmiş olsa dahi borç oluşmayacak ve geri alınmasını gerektirmeyeceğinden davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı tarafından temyiz edilen kararın davalı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 5.10.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.