 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E:1999/359
K:1999/856
T:15.2.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : Davacıya ait kredi kartını, dava dışı 3. kişinin kullandığını kabul eden davalı şirket, bu işlemin davacının muvafakatı ile gerçekleştiğini öne sürmüştür. Bu hususu yasal delillerle ispat etmesi gerekir. Toplanan delillerden, davacının bu işleme muvafakat verdiğini ispata olanak yoktur. Ne var ki davalı delil listesinde "her türlü delil" demek suretiyle "yemin" deliline de dayandığına göre davalıya, bu hakkı hatırlatılarak, sonucu çerçevesinde bir karar verilmelidir.
(818 s.BK.rn.25/I)
(1086 s. HUMK. m. 344)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, dava dışı Gülay ve Tülay'ın kendisine ait kredi kartını çaldıklarını, daha sonra davalıdan aldıkları mal bedelini çaldıkları kredi kartıyla ödediklerini, davalının bu alış veriş esnasında müşterilerinden kimlik belgesi sormamak suretiyle zararına neden olduğunu ileri sürerek bankaya ödemek zorunda kaldığı 141.000.000 TL.nın tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava dışı Gülay'ın davacının kız arkadaşı olduğunu, davacının kredi kartını Gülay'a rızasıyla kullandırdığını daha sonra araları açıldığı için davacının Gülay hakkında hırsızlıktan dolayı suç duyurusunda bulunduğunu kendilerinin iyi niyetli olduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının kredi kartını dava dışı Gülay'a rızasıyla verdiği, Gülay'ın da kartı davacının muvafakatıyla kullandığı, davacının Borçlar Kanununun 25/1 maddesi .gereğince kötü niyetli olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı şirket, davacıya ait kredi kartının dava adışı Gülay tarafından kullanıldığını kabul etmekle birlikte bu kullanmanın davacının muvafakatıyla gerçekleştiğini savunmuştur. Bu durumda davalı şirketin davacının anılan işleme muvafakat verdiğini yasal delillerle ispat etmesi gerekir. Toplanan delillerden davalı şirketin davacının yapılan işleme muvafakat verdiğini ispata olanak yoktur. Ne var ki davalı delil listesinin (7) sırasında "her türlü delil" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan davalıya bu hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemenin bu hususu gözden kaçırması usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 15.2.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.