 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E : 1999/1870
K : 1999/2721
T : 13.4.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, adına trafiğe kayıtlı 06 ... 713 plakalı otomobili harici sözleşmeyle davalıya satıp teslim ettiğini, bedeli ödenmediği için devir işlemini yapmadığının, davalının tüm, girişimlere rağmen aracı geri vermediğini ileri sürerek, aracın dava tarihindeki değeri 100.000.000 TL.nın faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalının 3.000.000 TL. satış bedelinin 1.400.000. TL.lik bölümünü ödemediği, buna rağmen aracı elinde tutup geri vermediği, aracın dava tarihindeki değerinin bilirkişice 350.000.000 TL. olarak saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının talep ettiği miktardan, ödenen tutarın düşülmesiyle kalan 98.400.000 TL.nın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödetilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmişti r .
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının kayıt maliki olduğu 06 ... 713 plakalı otomobilin, taraflar arasındaki 27.3.1986 günlü harici sözleşmeyle, 3.000.000 TL. bedelle davalıya satıldığı, bedelin 1.600.000 TL.lik bölümünün ödendiği, kalan tutarın 15.5.1986 tarihli çekle ödeneceğinin kararlaştırıldığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20.maddesi hükmü uyarınca, trafiğe kayıtlı bulunan araçlarla ilgili satım sözleşmelerinin geçerli olması, resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır. Taraflar arasındaki satış sözleşmesinin, tarihi itibariyle anılan hüküm kapsamında bulunduğu ve resmi şekilde yapılmaması nedeniyle söyleşmenin geçersiz olduğu açıktır. Kural olarak, sözleşmenin geçersiz olduğu durumlarda taraflar ancak verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde geri isteme bakına sahiptirler. Ne var ki davacı, bu davada geçersiz sözleşmeyle davalıya satıp teslim ettiği aracın iadesini değil, dava tarihindeki değerinin ödetilmesini istemiştir. Hemen belirtilmelidir ki davacı geçersiz sözleşmeye dayanana k aracın dava tarihindeki değerinin ödetilmesini isteyemez. Ancak ileri sürülüş şekli ve yukarıda açıklanan maddi olgular çerçevesinde ve çoğun içinde az da vardır ilkesi de gözetilerek, davacının bu isteminin satış bedelinin ödenmeyen kısmının ödetilmesine yönelik bulunduğunun kabulü gerekir. Davalı davaya cevap vermediğine ve satış bedelinin bakiye 1.400.000 TL.lik bölümünün ödendiği yolunda bir savunmada bulunmadığına göre, davacının bu miktarı davacıdan isteyebileceğinde kuşku ve duraksamaca yer olmamalıdır. Yine, yukarıda açıklanan şekilde sözleşmenin geçersizliği nedeniyle tarafların hak kuralları çerçevesinde davalının ödeme borcunun ... tarihindeki tutarı değil, ilişkin bulunacağının da
ve borçlarının sebepsiz zenginleşme değerlendirilmesi gerekeceğinden, bakiye satış bedelinin sözleşme bunun dava tarihinde ulaştığı değere kabulü gerekir. Hal böyle olunca mahkemece yapılması gereken iş, konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla ve ülkedeki enflasyon oranları, altın fiyatları, döviz kurlarındaki artışlar gibi ölçütlerden yararlanılmak suretiyle, 15.5.1986 tarihinde ödenmesi gereken bakiye satış bedeli 1.400.000 TL.nın davacının istemiyle bağlı kalınarak dava tarihi itibariyle ulaştığı gerçek değerin belirlenmesi ve davacının hükmü temyiz etmemiş olması nedeniyle davalı yararına kazanılmış hak oluştuğu da gözden uzak tutulmamak suretiyle, ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın ikinci bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.4.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.