 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi Başkanlığı
Esas No : 1998/9697
Karar No : 1998/10406
Tarih : 29.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı davalıya ait taşınmazın satılmasına ilişkin ihaleye girip kazandığını ve 1.751.520.000. liralık geçici teminat mektubunun davalı kuruma verdiğini ancak ihaleden sonra davalı belediyenin alacaklıların davalı aleyhine icra takibi yaptıkları ve kendilerini birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini davalı alacaklılarının yaptıkları icra takibindeki miktarın ihale
bedelinden yüksek olduğunu bu durumu davalı belediyeye bildirmesine rağmen belediyenin hacize kaldırmak hususunda herhangi bir girişimde bulunmadığını ve ihale şartmanesindeki hükümlülüklerini yerine getirmediğini ayrıca yatırmış olduğu geçici teminatında ihale bedeli süresinde yatırılmadığı gerekçesi ile davalı tarafından kendisine iade edilmediğini belirterek davalı tarafından irat kaydedilen teminat miktarı olan 1.751.520.000 liranın 5.12.1996 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı davacının kendi üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve bu nedenle teminatın irat kaydedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 1.751.520.000 liranın 5.12.1996 tarihinden itibaren %57 ve değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalının dava açılmadan önce temerrüde düşürülebilmesi için ya usulüne uygun ihtarname keşide edilmeli veya davalı hakkında icra takibinde bulunulmalıdır. Davalıya dava açılmadan önce ihtarname gönderildiğine ya da hakkında icra takibinde bulunulduğuna dair bir iddia ve delil yoktur. Bu durumda faize davanın açıldığı tarihten itibaren hükmetmek gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin ihale bedelinin ödenmesinin son günü olan 5.12.1996 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/7.maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda (l) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine , ( 2 ) numaralı bent gereğince kararın hüküm fıkrasının l.bendin 3.satırda yer alan (bu alacağa 5.12.1996 tarihinden itibaren işleyecek ) rakamlarının ve sözlerinin karardan çıkartılmasına, yerine ( bu alacağa dava tarihi olan 6.6.1997 tarihinden itibaren işleyecek) rakamlarının ve sözlerinin yazılmasına, hükmün bu değiştirilmiş ve düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, peşin harcın onama harcından çıkartılmasına , 29.12.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.