 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/6642
Karar No : 1998/6632
Tarih : 14.09.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı,davalı Yusuf T....'a ait aracı geçersiz sözleşme ile 9,600 ABD Doları ödeyerek satın aldığını, aracın kendisine devir ve tesliminin yapılmadığını ileri sürerek, satış bedelinin tahvili için yapılan icra takibine itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatın hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, satış işleminden beri aracın davacıda bulunduğunu davacının devir işlemlerini yapmaktan kaçındığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece itirazın iptaline icra-inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı temyizi yönünden; İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinin 2. fıkrasın hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğine başvurmadan alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasl koşullardandır. Burada borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması da yasal koşullardan değildir. İcra inkar tazminatı aleyhine yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise alacağın likit olduğunun kabulü zorunludur.
Açıklanan yasal koşulların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu bu istemin reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek, onanması HUMK'nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının reddine 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın "Karar" başlıklı bölümünün 2. bendindeki "İnkar tazminatı koşulları oluşmadığından inkar tazminatı isteğinin reddine" cümlesinin karardan çıkarılarak yerine "sıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davalılardan ödetilmesine" cümlesinin yazılmasına kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şeklinin ONANMASINA. Peşin harcın onama harcından çıkartılmasıyla arta kalan 39,992,000 liranın temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, davacının peşin harcından arta kalan 12,226,100 liranın istek halinde iadesine, 14.09.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.