 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/5163
Karar No : 1998/5827
Tarih : 30.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, tarafından düzenlenen doğalgaz faturalarında Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığının 1995/1 sayılı Tebliğinde öngörülen % 30 oranındaki süt sınıra uyulmamak suretiyle, 235.000.000 TL. fazla para alındığını ileri sürerek, bu miktar alacağın yasal faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne, 206.393.180 TL.nın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödetilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 1995/1 sayılı tebliği 1.1.1995 tarihinden yürürlüğe girmiştir. Her ne kadar sonradan 1996/sayılı tebliğle 1.8.1996 tarihinde yürürlükten kaldırılmış ise de, bu tebliğ hakkında Danıştay 10.dairesi tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararının Resmi Gazete'de yayınlanarak kamuoyuna duyurulduğu 27.1.1997 tarihine kadar 1995/1 sayılı tebliğ hükümlerinin uygulanması gerekeceği açıktır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 1996/1 sayılı tebliğinin yürürlüğe girdiği 1.8.1996 tarihinden sonraki tüketimler yönünden de 1995/1 sayılı tebliğ doğrultusunda bedel hesaplamış olması bu nedenle doğrudur. Ancak davacının sunduğu 2.12.1994-4.1.1995 tarihleri arasındaki tüketime ilişkin fatura büyük ölçüde 1995/1 sayılı tebliğin yürürlüğe girdiği 1.1.1995 tarihinden önceki dönemde tüketilen doğalgaza ilişkin bulunduğu halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu faturaya konu tüketim miktarının tamamı yönünden anılan tebliğ hükümleri doğrultusunda hesaplama yapılmış olması yanlıştır. Bozma nedenidir.
3-Öte yandan, dava konusu faturalar 2.12.1994-4.8.1996 tarihleri arasındaki dönemde tüketilen doğalgaza ilişkin olup, her bir faturadaki ilk ve son okuma tarihleri arasında kalan aylarda Botaş'ın davalıya ve davalının da tüketicilere uyguladığı satış fiyatlarının birbirinden farklı bulunduğu dosya kapsamında açıkça anlaşılmaktadır. Dairemizin sapma göstermeyen kararlarında belirtildiği gibi doğalgaz bedellerinin hesaplanmasında, tüketimin yapıldığı dönemdeki fiyatların esas alınması zorunludur. Esasen uygulamanın bu yolda olması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da benimsenmiş, ancak bu ilkeye uygun düşmeyen bir hesaplama yöntemi izlenerek saptanan ortalama fiyatlar tüm, tüketim miktarına uygulanmak suretiyle sonuca kavuşulmuştur. Hemen belirtelim ki Dairemiz kararlarında sözü edilen "doğalgazın tüketildiği dönem" kavramı tüketimin yapıldığı "ayı" ifade etmekte olup, belli bir ay içerisinde tüketilen doğalgaz bedelinin o ayın birim fiyatlarına göre hesaplanması gereğine işaret edilmektedir. Açıklanan bu ilke doğrultusunda Mahkemece yapılması gereken iş bilirkişiden alınarak ek raporla, ilk ve son okuma tarihleri arasındaki gün sayılı itibariyle dava konusu faturadaki toplam tüketim miktarının ne kadarlık bölümünün hangi ay içinde kaldığı belirlenmek suretiyle her bir aydaki tüketim miktarına o ayın birim fiyatları uygulanarak, davacının sorumlu tutulacağı fatura bedellerinin ayrı ayrı hesaplanması, fazla tahsilat var ise, o miktarla sınırlı olarak ve kararın davalı tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle kazanılmış hakkı da gözetilerek, istirda da karar verilmesinden ibarettir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.