 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/3974
Karar No : 1998/4577
Tarih : 20.5.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın her iki davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca duruşmalı, davacı tarafından da duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Mehmet D... gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların y okluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, inşa ettikleri binadan iki adet daireyi davalılardan Hasip Ç... ile dava dışı Nurettin K...'e 6.12.1993 günlü harici sözleşmeyle sattıklarını orada yazılı peşinatı ve senetleri aldıklarını, alınan peşinatın ve tapu devrinin teminatı olarak d a davalı Hasip Ç...'ya 250.000.000 TL. tutarlı bir teminat çeki verildiğini sonradan dairelerden birinin satın alınmasından vazgeçilmesi üzerine 27.5.1994 günlü bir protokolün iade edildiğini, verilen teminat çekinin de kendilerine iadesini kararlaştırıldığını, buna rağmen teminat çeki iade edilmeyerek baştan beri davalı Hasip ile birlikte hareket eden diğer davalıya ciro edilmek suretiyle icra takibine konulduğunu taraflar arasındaki sözleşmelerin geçersiz bulunması nedeniyle teminat çekinin de geçersiz olduğunu arsa sahibiyle çıkan anlaşmazlık ve kalan bedelin ödenmemesi nedeniyle satılan dairenin tapu devrinin sağlanamadığını, kötüniyetle icra takibi yapılması üzerine tapuyu vermekten de vazgeçtiklerini davalının ödediği parayı iadeye hazır olduklarını ileri sürerek, teminat çekinin iptaline, bu çekten dolayı borçlu olmadıklarının tesbitine ve %40 oranında tazminata karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı Hasip Ç..., kendisinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen dairenin teslim edilmediğini ve bu davadaki beyanla da teslim edilmeyeceğinin açıkça ortaya konulduğunu,
ödediği paranın çek bedelinden daha fazla olduğunu, bu durumda çekin iptalinin istenemeyeceğini savunarak davanın reddini; açtığı karşı davada ise, teslim edilmeyen dairenin saptanacak dava tarihindeki değerinden, çek bedeli düşüldükten sonra kalacak miktardan şimdilik 100.000.000 TL. nın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Süleyman T... ise, iyiniyetli hamil olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın davacı Rıdvan Kaptan yönünden kısmen kabulüne, çek bedelinin 50.000.000 TL.lık kısmından borçsuzluğunun tesbitine, 200.000.000 Tl. üzerinden % 40 tazminatın bu davacıdan alınarak davalı Süleyman T...'a verilmesine, davacı İ.Hakkı yönünden davanın kabulüne, çek bedelinin tümünden borçsuzluğunun tesbitine; İ.Hakkı aleyhindeki karşı davanın reddine, Rıdvan K... hakkındaki karşı davanın kısmen kabulüyle 30.000.00 TL. tazminatın ödetilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar iddia ve savunmalarından daire satımına ilişkin harici sözleşmenin taraflarca karşılıklı olarak feshedildiği açıkça anlaşılmaktadır. Keza, asıl davada davacıların borçlu olmadıklarının tesbitini istedikleri 250.000.000 TL.tutarlı çekin teminat çeki olarak verilmiş olduğu da belirgindir. Sözleşme feshedildiğine göre, artık anılan teminat çekinin hukuki bir değerinden söz edilemez. Ne varki davalı Hasip Ç...'ın satış sözleşmesi nedeniyle davacılara 200.000.000 TL. ödenmiş olduğu da toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, asıl davada, davacıların aldıkları 200.000.000 TL'yi iade etmeleri koşuluyla dava konusu 250.000.000 TL. tutarlı çekin tümünden dolayı borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazların reddine, temyiz olunan kararın ikinci bentte açıklanan nedenle taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.