 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/381
Karar No : 1998/1822
Tarih : 2.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Çetin E... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, daha önce davalı aleyhine ortaklığın feshi için dava açtığını kesinleşen karara göre ortaklığın feshine ve 998.140.450 liranın kendisine ödenmesine karar verildiğini öne sürmüş iş bu dava tarihinden beş yıl geriye giderek 5.3.1992 tarihinden ilamın icraya konduğu 29.7.1996 tarihine kadar geçen süre için %54 reeskont faizi tutarı olarak 2.371.581.709 liranın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı bu dava ile temerrüt faizi istemektedir. Temerrüt faizine hükmedilmesi için daha önce borçlunun temerrüde düşürülmesi gerekir. Her ne kadar davacı ilk davayı açmadan önce davalıya ihtarname çekmiş ise de burada borç miktarını belirtmediği için bu ihtarname temerrüde esas alınamaz. Öyleyse davalı borçlunun ilk davanın açıldığı 26.1.1994 tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabulü zorunludur. Davacı 29.7.1996 tarihinde icra takibi yaparak bu tarihten geçerli olarak faiz istemiştir. Bu durumda davacı ancak 26.1.1994 ile 29.7.1996 tarihleri arasında faiz isteyebilir. Mahkemenin bu yönü gözetmemiş olması bozmayı gerektirir.
3-Tarafların tacir olduklarına ilişkin dosyada herhangi bir bilgi veya belge yoktur. Daha önce yapılan ve kesinleşen icra takibinde %54 oranında faize hükmedilmiş olması bu dava için kazanılmış hak sayılamaz. Mahkemece yasal faize hükmedilmesi gerekirken reeskont oranında faize hükmedilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ : 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 2.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.