 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/2603
Karar No : 1998/3429
Tarih : 21.4.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olar ak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı 9.8.1995 tarihli sözleşme ile bir kısım sondaj makine ve ekipmanın ücreti karşılığı davalıya kiralandığını 20.791,20 dolar kira borcu, kullanılmaz durumda olan malzemeler bedeli 950.Dolar şirkete teslim edilip de iade edilmeyen malzeme bedeli 213 Dolar olmak üzere toplam 21.954,20 dolar borçtan avans ve sonradan ödenen 18.722,00 Dolar düşülünce bakiye kalan 3.232,20 Dolar alacağın 2.4.1996 tarihinden itibaren Merkez Bankası reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı kira borcu olmadığını, malzemelerin teslim edildiğini bildirerek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 2.069,20 dolar alacağın davalıca dava sırasında ödendiğinden kira bedelinin konusu kalmadığından hüküm tesisine yer olmadığına, iade edilmeyen ve kullanılmaz durumda olan malzemeler yönünden davanın kısmen kabulüyle 1.119.66 Doların 12.8.1996 tarihinden itibaren senelik %4.5 oranında Dolar faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı her ne kadar dava açıldıktan sonra dava konusu meblağın bir kısmını ödemiş ise de, ödeme tarihine kadar olan faizden sorumlu tutulması gerekir. Bu nedenle mahkemece temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadar olan faiz miktarı da hesaplanmak suretiyle hüküm altına alınması gerekir.
3-Davalı 2.069,20 Doları dava açıldıktan sonra ödemiş olduğundan mahkemece bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de davalı davaya sebebiyet vermiş olduğundan masraf ve vekalet ücretinden sorumludur. Bu miktar üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verileceği yerde red kapsamında kabul edilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Yargılama giderlerinin de bu çerçevede gözetilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : 1. bend gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın ikinci ve üçüncü bendde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.4.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.