 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/2234
Karar No : 1998/4182
Tarih : 11.5.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ALACAK DAVASI
- FAİZİN BAŞLANGIÇ TARİHİ
ÖZETİ :Taraflar arasındaki sözleşmede fatura bedellerinin faturaların davalı bakanlığa ulaştığı tarihten itibaren en geç 18 gün içinde ödeneceği kararlaştırılmıştır, istenen faturalar muhtelif tarihlidir. O halde faizin başlangıç tarihinin sözleşmeye uygun olarak faturaların idareye tebliği tarihinden itibaren 18 gün sonrasından başlatılması gerekir.
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün d av acı avukatı tarafından duruşmalı davalı tarafından da duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Sadettin Ü... ile davalı vekili avukat Aynur S...'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı eczacı, davalı Bakanlığa bağlı Ankara kapalı ve yarı açık cezaevi müdürlükleri ile yapılan sözleşmeler gereğince 1996 yılı Kasım-Aralık aylarında teslim edilen ilaç bedelleri toplamı olan 781.458.060 TL. alacağın fatura ediliş tarihlerinden itibaren banka iskonta faizleri ile birlikte davalıdan ödetilmesini istemiştir.
Davalı idare davaya cevap vermemiş yargılama yokluğunda yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile 781.458.060 TL. alacağın dava tarihinden itibaren %30 yasal faiziyle birlikte davalıdan ödetilmesine karar verilmiş hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasındaki sözleşmeye göre ilaç bedellerinin faturaların davalı bakanlığa verilmesinden itibaren en geç 18 gün içinde ödeneceği kabul edilmiştir. O halde faiz başlangıcının sözleşmenin bu hükmüne uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen tarihlerdin itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1.bend gereğince davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bend gereği temyiz olunan kararın hüküm başlıklı bölümünün 1.bendinin karardan tümüyle çıkarılmasın, yerine "davanın kabulü ile 44.410.942 TL.nın 21.12.1996 tarihinden itibaren 58.033.429 TL.nın 9.1.1997 tarihinden itibaren 35.047.172 TL.nın 3.1.1997 tarihinden itibaren 39.690.316 TL.nın 29.12.1996 tarihinden itibaren 68.889.060 TL.nın 28.12.1996 tarihinden itibaren 63.495.435 TL.nın 13.1.1997 tarihinden itibaren 150.855.833 TL.nın 9.1.1997 tarihinden itibaren 55.203.284 TL.nın 30.12.1996 tarihinden itibaren 96.152.483 TL.nın 28.12.1996 tarihinden itibaren 102.456.512 TL.nın 21.12.1996 tarihinden itibaren %30 yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" sözlerinin yazılmasına hükmün değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, onama harcın peşin harcından çıkartılmasıyla arta kalan 27.361.600 liranın istek halinde iadesine 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 11.5.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.