 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/1050
Karar No : 1998/1662
Tarih : 24.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 11.11.1996-26.2.1997 tarihleri arasında tüketilen doğalgazla ilgili olarak davalı tarafından düzenlenen faturada, tüketim dönemi yerine tahsilat dönemindeki fiyatlar uygulanmak suretiyle fazladan 168.500.000 TL. alındığını ileri sürerek, bu miktar alacağın, ödeme tarihinden itibaren aylık %15 oranında faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne, fazla alınan 504.521.956 TL.nın ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte ödetilmesine karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, dava dilekçesinde 168.500.000 TL.nın ödetilmesini istemiş, mahkemece, bilirkişi raporunda belirlenen fazla ödeme tutarı 504.521.956 TL.nın ödetilmesine karar verilmiştir. Hukuk usulü Muhakemeleri Kanununun 74.maddesine aykırı olarak isteğin bu şekilde aşılmış olması bozma nedenidir.
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davaya konu faturadaki ilk ve son okuma tarihleri esas alınmak suretiyle fazla ödeme tutarının hesaplandığı belirtilmiştir. Anılan tarihlerde davanın satış fiyatlarını gösteren bir belge dosyada bulunmadığı gibi, bilirkişi tarafından hesaplamaya esas tutulan rakamların neye göre saptandığı da açıklanmamıştır. Bu haliyle bilirkişi raporu denetime elverişli değildir, hükme esas alınamaz. O halde mahkemece yeniden seçilecek uzman bilirkişi aracılığıyla az yukarıda sözü edilen ilke ve kurullar da gözetilmek suretiyle inceleme yaptırılması ve Yargıtay Denetimine ve hüküm kurmaya elverişli biçimde bir rapor almak suretiyle davacının gerçek borcunun saptanması ve ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir. Yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi de bozmayı gerektirir.
4-Öte yandan, muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur. (Borçlar Kanununu, md.101/1) davacı, davadan önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispatlayamamıştır. Bu durumda davalının açılan işbu dava ile temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece fatura bedelinin ödendiği tarihten itibaren faiz yürütülmüş olması da bir başka bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz olunan kararın ikinci, üçüncü ve dördüncü bentlerde açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 24.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.