 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8545
Karar No : 1997/8910
Tarih : 6.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda fazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün suresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili davalı Belediyeden 469.754.250 liraya aldıkları taşınmazın tapu kaydının seçim sonrası yeni idare tarafından iptal ettirildiğini ve yeniden Belediye adına tapuya tesciline karar verilip hükmün kesinleştiğini yalnızca ana paranın müvekkiline ödenmesine karar verildiğini faiz ve diğer tazminatların nazara alınmadığını, müvekkilinin 8 daire satarak dava konusu yeri aldığını, döviz üzerinden hesaplanınca da büyük kaybı olduğunu ileri sürerek fazlası saklı kalmak kaydıyla 10.000.000.000 liranın dava tarihinden en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili yetkisiz satış nedeniyle yolsuz tescil tarafların ancak verdiklerini isteyebileceklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne 469.754.250 TL. asıl alacak ile dava tarihine kadar işlemiş faizi 936.376.770 liranın davalıdan tahsiline asıl alacağa dava tarihinden % 30- yasal faiz, yürütülmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Tapu iptali ve tescil davası sonunda mahkemece satış bedelinin davalı belediyece ödenmesi şartıyla tapunun iptaliyle belediye adına tesciline karar verilmiş ve bu karar bu davadan önce kesinleşmiştir. Davacı satış bedelinin ödenmesi konusunda davalıya ihtar çekip temerrüde düşürmüş delildir. Bu itibarla dava tarihine kadar olan türe için faiz talep edemez. Davalı satış parasını kesinleşen mahkeme kararı gereğince 29.3.1996 tarihinde mahkeme veznesine yatırmıştır. Davacı dava tarihinden paranın mahkeme veznesine yatırıldığı tarihe kadar olan süre için faiz talep edebilir. Öte yandan satış bedeli mahkeme veznesine depo edildiğine göre ayrıca tahsil kararı verilmesi de doğru değildir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır. Mahkeme kararının davalı yararına bozulmasına gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, 2.bend gereği usul ve yasaya aykırı olan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın iadesine, 6.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.