 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8334
Karar No : 1997/9244
Tarih : 17.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İTİRAZIN İPTALİ
TAKİPTEN ÖNCE ÖDEME
İNKAR TAZMİNATI
KARAR ÖZETİ: Davalı borçlu her ne kadar borcunu, itirazın iptali davcısının açılmasından önce ödemiş ise de; bundan davacıyı haberdar ettiğini ve davacının, borcun icra dosyasına ödendiğini bilmesine rağmen bu davayı açtığına ilişkin iddiasını ispat edememiştir. Bu nedenle davalı borçlunun, alacağın tümü üzerinden icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekirken mahkemece bir bölümünden sorumlu tutulması doğru değildir.
(2004 s. İİK. m. 67)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı apartman yöneticisi kat malikleri kurulunca projeye aykırı biçimde yapılan bölümlerin yıkımına karar verilerek davalının yetkili kılındığını, kendisine ücret ödenmesine rağmen bu edimini yerine getirmediğini yapılan takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, mahkemece 1.875.000 liralık takibe yapılan itirazın iptaline bu miktarın %40 tutarında bulunan 750.000 lira icra inkar tazminatının davalıya ödetilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İİK.nun 67. maddesi hükmü uyarınca alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun icra takibine yaptığı itirazın haksızlığına karar verilmesi şarttır. Hemen belirtelim ki bu davada borçlunun yaptığı itirazın haksız olduğu tartışmasızdır. Uyuşmazlık borçlunun borcun bir bölümünü icraya vaki itirazından sonra ve iş bu itirazın iptali davasının açılmasından önce ödemiş olması nedeniyle icra inkar tazminatından sorumlu tutulup tutulmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Davalı borçlu her ne kadar borcunu bu davanın açılmasından önce 18.4.1996 tarihinde ödemiş isede bundan davacıyı haberdar ettiğini ve davacının borcun icra dosyasına ödendiğini bilmesine rağmen itirazın iptali davası açtığını ispat edememiştir. Bu nedenle davalı borçlunun alacağın tümü üzerinden icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekir. Buna rağmen mahkemece bir bölümünden sorumlu tutulması bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7.maddesi gereğidir.
SONUÇ Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 3.bendindeki (750.000 lira icra inkar tazminatının, davalıdan alınarak davacıya verilmesine), cümlesinin çıkarılarak, yerine aynen (İcra takibine konu asıl alacağın % 40ı olan icra inkar tazminatının,davalıdan alınarak davacıya verilmesine) cümlesinin yazılmasına, kararın bu değiştirilmiş ve düzeltilmiş şekliyle (ONANMASINA), peşin harcın onama harcından çıkartılmasına, 17.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.