 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1997/7440
K. 1997/8622
T. 3.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAKİBE İTİRAZIN İPTALİ
SIRA CETVELİNE İTİRAZ
DAVA AÇILDIKTAN SONRAKİ İFLAS
KARAR ÖZETİ:Takibe itirazın iptali davası açıldıktan sonra iflas karan verilmesi halinde, eda niteliğindeki bu davanın, sıra cetveline itiraza dayalı kayıt kabul davası gibi değerlendirilmesi gerekir.
(2004 s.İIK.m.68,191 ,219,235,236)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı idare davalının KÖP bedeli ve gecikme cezasından dolayı toplam olarak 4.670.549.600. lira borçlu bulunduğunu, aleyhine yapılan takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaliyle inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, iflasına karar verildiğini, iflasın açılmasıyla borçlu aleyhine yapılan takiplerin düştüğünü, bu nedenle davanın konusunun kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bu davanın açılmasından önce davalının iflasına karar verildiği ve dava devam ederken bu kararın kesinleştiği uyuşmazlık konusu değildir.
İcra ve İflas Kanunun 191 .maddesi hükmü uyarınca iflas açıldıktan sonra müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından masa ile ilgili davaların takip yetkisi iflas idaresine aittir. Aynı zamanda varlığı iddia olunan alacakların İcra ve İflas Kanunu'nun 219.maddesi hükmü uyarınca masaya karşı ileri sürülmesi gerekir. Aynı Kanunun 236.maddesine göre, bu konuda iflas kapanıncaya kadar masaya başvurulabilir. İcra ve İflas Kanunu'nun 235.maddesi de, bu isteklerin masaca reddi halinde 7 gün içinde iflasa karar vermiş bulunan mahkeme nezdinde iflas idaresi hasım gösterilmek suretiyle kayıt kabul davası açılabilme imkanını tanımaktadır. Bu dava sonucunda verilecek karar, aynı zamanda davacının müflisten alacağı olup olmadığını tespit edeceğinden, bir eda davası niteliğindedir. Bu nedenle; davacının ayrıca alacağını kaydettirmek üzere iflas masasına başvurmak zorunda bırakılmaması için bu davanın İcra ve İflas Kanununun 235.maddesi gereğince açılmış bir kayıt-kabul davası olduğu kabul edilip görülerek sonuçlandırılması usul ekonomisine daha uygun düşer. Öteden beri Yargıtay'ın uygulaması da bu yoldadır. Öyleyse; mahkemece, bu yön gözetilerek işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Davanın yazılı gerekçe ile reddedilmiş olması bozma nedenidir.
SONUÇ Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 3.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.