 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1997/6627
K. 1997/8983
T. 10.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KATKARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
ALACAĞIN TEMLİKİ SÖZLEŞMESİ
DAİRENİN BİRDEN FAZLA SATIŞI
KARAR ÖZETİ: Arsa sahipleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıktan sonra, kendisine düşen daireyi yazılı olarak satan yüklenicinin bu davranışı, alacağın temliki hükmündedir. Yazılı olması yeterli olup resmi olma koşulu yoktur. Yüklenici, kat irtifakı kurulduktan sonra, aynı daireyi bir başkasına satarsa, önceki alıcıya karşı, dairenin devir tarihindeki rayiç bedel üzerinden sorumludur.
(818 s. BK. m. 162, 163, 355)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı; davalının kat karşılığı inşaat yaptığı 24-25 parseller üzerindeki 8 nolu daireyi 22.12.1992 tarihli harici sözleşme ile kendisine saflığını, bu satış nedeni ile davalıya toplam 83.500.000 TL. ödediğini, bakiye 6.500.000 TL. borcunu da anahtar tesliminde ödeyeceğini kararlaştırdıklarını, buna rağmen davalının 21.10.1995 tarihinde kat irtifakı kurarak aynı daireyi dava dışı başka bir şahsa sattığını ileri sürerek, dairenin dava tarihindeki değeri olan 800.000.000 TL.'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 5.4.1994 tarihinde alınan ekonomik kararların inşaat maliyet bedellerini artırdığını, davacıdan artan inşaat maliyet bedelleri farkı ile bakiye borcunu ödemesini istediğini, davacının ödemeye yanaşmaması üzerine daireyi başka bir şahsa sattığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğu, davacının ancak davalıya ödediği parayı isteyebileceği kabul edilmiş, tazminat davasının reddine, 83.500.000 TL.nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının, dava dışı arsa sahipleri Demir Ali ve Hüseyin ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince payına düşen (8) nolu daireyi 22.12.1992 günlü harici sözleşmeyle davacıya sattığı, 90.000.000 TL. olan bedelinin 83.500.000 TL. sını aldığı ve bu daireyi sonradan dava dışı bir kişiye sattığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalı müteahhittir. Dava dışı arsa sahipleriyle yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince payına düşen bir daireyi davacıya satmış olması, o sözleşmeden doğan alacağının temliki niteliğindedir. Borçlar Kanununun 163. maddesi hükmü uyarınca alacağın temliki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılmış olması yeterlidir. Taraflar arasında yazılı bir satış sözleşmesi bulunduğuna göre bu satışın geçerli olduğunun kabulü zorunludur. Davalı, davacıya sattığı daireyi bir üçüncü kişiye devretmek suretiyle sözleşmeye aykırı davranmış olduğundan dairenin devir tarihindeki raiç bedelinden davacıya karşı sorumludur. Mahkemece, bu yön gözetilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve davacının satış sözleşmesinden doğan mevcut borcu da gözetilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Aksi yönde düşüncelerle yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), istek halinde peşin halinde harcın iadesine, 10.11.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.