 |
T.C.
YARG1TAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1997/4853
K. 1997/5346
T. 27.5.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SUYA ELATMANIN ÖNLENMESI
KEŞİF AVANSININ YATIRILMASI
KESİN ÖNEL
KARAR ÖZETİ: Mahkemece davacıya keşif avansını yatırması için kesin önel verilmemişse de bu avans yatırma işleminin dava dayanağı olan keşif günü tayin edilmemiştir. Bu şekilde günü belli edilmeyen keşif için taraflara avans yatırma zorunluluğu yüklenemeyeceğinden bu yolda verilen kesin önel, hukuken geçerli kabul edilmez, söz konusu önelin geçersizliği ve belirlenen avansın yatırılmış bulunduğu da gözetilerek uygun bir tarihte yapılmak üzere keşif günü tayin ve davaya devam edilmesi gerekir, yazılı olduğu gibi davanınreddine karar verilmesi doğru değildir.
(1086 s.HUMK.m.363,159)
Dava dilekçesinde değirmen suyuna elatmanın önlenmesi ve 100.000.000 lire ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece dava, belirlenen keşif avansının davacıya verilen 10 günlük kesin önel içinde yatırılmadığı ve böylece davanın ispatlanmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Duruşmanın 4.2.1997 tarihli oturumunda; her ne kadar belirlenen keşif avansını yatırma konusunda haklı olarak davacıya 10 günlük kesin önel verilmişse de, bu avans yatırma işleminin dayanağı olan keşif günü tayin edilmemiştir. Bu şekilde günü belli edilmeyen keşif için taraflara avans yatırma zorunluluğu yüklenemeyeceğinden bu yolda verilen kesin önel, hukuken geçerli kabul edilemez ve dolayısıyla davacı aleyhine sonuç doğurmaz.
Kaldı ki; bu geçersiz önel gereği olan keşif avansı, 10 günlük süre geçirilmekle beraber son oturumdan önce 24.2.1997 tarihinde davacı tarafından yatırılmış bulunmaktadır.
O halde; belirtilen nedenlerle, söz konusu önelin geçersizliği ve belirlenen avansın yatırılmış bulunduğu da gözetilerek uygun bir tarihte yapılmak üzere keşif günü tayin ve davaya devam edilmesi gerekirken, aksine düşünceyle yazılı olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Bu itibarla; yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 27.5.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.