 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
E. 1997/1543
K. 1997/3255
T. 10.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ATIKSU BEDELİNDE MENFİ TESPİT
ATIKSU ARITMA TESİSİ OZELLİKLERİ
KARAR ÖZETİ: Atıksu arıtma tesisleri, Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliğinde tespit edilen limitler aşılarak kurulmuş ve yönetmelik maddeleri gereğince İdarenin saptadığı koşullar yerine getirilmemişse, aksine delil getirilmediği sürece, memurların düzenlediği tutanağın doğru kabul edilmesi ve menfi tespit davasının reddi gerekir.
(2560 s. İSKİ.K. m. 2/b, 23)
(2872 s. Çevre K. m. 8, 28)
(818 s. BK. m. 61, 63)
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı; Topkapı'daki işyerinde naylon kadın çorabı imal ettiğini, içme ve kullanma suyunu şehir şebekesinden temin ettiğini, 8.7.1986 tarihinde arıtma tesisi kurup mükemmel çalıştırdığını, su ve KSUB borcu bulunmadığını, İSKİ İdaresi'nin keyfi olarak 308.182.600 TL. KÖP bedeli tahakkuk ettirdiğini öne sürerek, borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı İSKİ İdaresi; davacı şirkette 87/6, 7, 8, 9,10, 1988/2. dönemlerinde eksik katsayı, 1988/2'den 89/1. 990/2, 5, 991/6, 7. aylarda limit üstü değerler tesbit edildiğini, davacının ayrı yerlerde faaliyet gösteren iki ayrı işyerinden tahakkukun kaynaklandığını bildirerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; 236.663.856 TL. borçlu olmadığının tesbitine, 71.518.744 TL. bakiye borcun İSKİ'ye ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı İSKİ İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı şirketin atıksuyu arıtma tesisi kurduğu toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Ne var ki, üretilen atıksuyun, Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliğinde tesbit edilen limitleri aştığı da bir gerçektir. Nitekim, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu yön kabul edilmiştir.
Öte yandan; davacının, Deşarj Yönetmeliğinin 20/a ve b maddelerinde yazılı İSKİ'nin tesbit ettiği koşulları yerine getirmediği de saptanmıştır. Bu durumda, davalı İSKİ memurları tarafından düzenlenmiş bulunan tutanakların doğru bulunduklarının kabulü zorunludur. Esasen davacı şirket de, bu tutanakların aksine bir katsayı ve onun sonucu günlük tüketim ortalama miktarının doğru bulunduğunun kabulü ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bilirkişilerin yaptığı hesabın, arıtma tesisi bulunmayan yerler için söz konusu bulunması nedeniyle bu davada uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken toplanan delillere ve özellikle kanuna, yönetmeliğe uygun bulunmayan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın açıklanan gerekçe ile davalı İSKİ İdaresi yararına (BOZULMASINA), 10.4.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.