 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/10400
Karar No : 1998/1379
Tarih : 16.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde devacı vekili avukat Y.Rıza Ç... geldi, davalı adına gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı avukat, davalı şirketin vekili olup, 22.4.1994 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesi gereğince davalıdan 9.000 Alman Markı vekalet alacağı kaldığını ileri sürerek, bakiye olarak 9.000 Alman Markı, 3000 Alman Markı KDV'si ayrıca asıl alacağa yıllık %10 dan 25 aylık birikmiş faiz olarak da 2.500 Alman Markı olmak üzere, toplam 14.500 Alman Markı alacağın yıllık %10 reeskont faizi ve % 40 İcra inkar tazminatıyla birlikte ödeme , tarihindeki satış, kuru üzerinden davalı şirketten ödetilmesini istemiştir.
Davalı şirket savunmasında, davacı avukata toplam 12.307 Alman Markı ödendiğini, ücret sözleşmesine KDV'nin dahil olup, ayrıca KDV istenemiyeceğini ayrıca sözleşmede belirtilen davaların tümünün davacı tarafından açılmadığını belirtmiştir .
Mahkemece, 188.309.880 TL. alacağın dava tarihinde geçerli %57 olmak üzere, ödeme tarihine kadar değişen oranlarda reeskont faiziyle birlikte davalı şirketten ödetilmesine, fazla istemin ve %40 inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığa delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacının davalı hakkında yapmış olduğu icra takibine davalının itiraz etmesi
üzerine itirazın kaldırılması için icra Tetkik Merciine başvurmuş olduğundan İ.İ.K.nün 67. maddesi gereğince bu davada inkar tazminata talep edemiyeceğine ve esasen bu davanın itirazın iptali davasıda olmadığına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi, gerekir.
2-Taraflar arasındaki anlaşma Mark üzerindendir. Davacı; alacağını Mark olarak talep etmiş bulunduğuna göre Borçlar Kanunu'nun 3678 sayılı kanun ile değişik 83. maddesi gereğince aynen isteyebileceğine, göre, talep doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, vade tarihindeki kur esas alınarak hüküm kurulmuş olması usule ve yasaya aykırıdır.
3-3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanuna 3578 sayılı kanun ile eklenen 4 / a maddesine göre yabancı para borcunun faizinde devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı kadardır. Mahkemece bu hükmün uygulanması suretiyle faize hükmedilmedi gerekirken, reeskont oranında faize hükmedilmiş olması da yasaya aykırıdır.
4-Taraflar arasındaki sözleşmeye göre paranın en geç yaz sezonu sonunda ödeneceği kararlaştırılmış bulunduğundan ve davalı taraf bu tarihte temerrüde düşmüş olduğundan faiz başlangıcının bu tarih olması gerekirken, dava tarihi itibariyle, faize hükmedilmiş olmasıda usule ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) nolu bentler gereği temyize olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 6.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde peşin hapçın iadesine, 16.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.