 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/9104
Karar No : 1996/9189
Tarih : 25.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ : Ticari faiz reeskont faizi anlamına gelmez. Ticari faiz talebinde bulunulmuşsa ticari faiz olmadığından %30 faize hükmedilmesi gerekir.
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirketin düzenlediği otomobil kampanyasına katıldığını ve sözleşme ile kendisine düşeri yükümlülükleri yerine getirmiş olmasına rağmen davalının süresinde aracı, teslim etmediğini ileri sürerek
A-Geç teslim nedeniyle otomobilden yararlanamadığını ve gideceği yerlere taksi ile gittiğini bundan dolayı 108.650.000 lira,
B-Süresinde teslim edilmemesi nedeniyle vergilerin artması nedeniyle fazla ödemek zorunda kaldığı vergi 30.616.847 lira,
C-Teslimin gecikmesi nedeniyle teslim tarihine kadar gelen zamlardan dolayı fazladan ödemek zorunda kaldığı fark 30.178.625 lira,
D-Vadesi gelmemiş borcun erken alınması nedeniyle faiz kaybı olarak 30.000.000 lira,
Olmak üzere toplam 199.644.625 liranın ticari faizi ile tazminini istemiştir.
Davalı reddini savunmuş mahkemece dava kısmen kabul edilerek, geç teslimden dolayı 62.200.000 zam farkından dolayı 30.174.933 fazladan ödenen vergilerden 30.616.225 ve vade farkından dolayı 27.848.620 lira olmak üzere toplam 150.839.823 liranın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsiline fazla talebin reddine karar verilmiş ve hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı geç teslim nedeniyle otomobilden yararlanamadığı ve gideceği yerlere taksi ile gitmek durumunda kaldığını ileri sürerek tazminat talep etmiş ise de; bu iddia mücerret iddia olarak kalmış ve bu konuda herhangi bir delil getirmemiştir. Mahkemece bu kalem isteğin reddine karar verilmesi gerekirken geç teslim süresi içinde taksi ile gezdiği kabul edilerek hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır.
3-Davalı tarafından davacıya gönderilen tarihsiz yazıda, teslim ayının 1993 yılı Haziran Temmuz ayları olduğu, aracın teslim alınması gereken bu tarihten 20 gün öncesinden vergi vesair giderlerin ödenmesi istenmiş ancak istenen miktar davacı tarafından yatırılmamıştır. Davacının vergi farkını talep edebilmesi için talep edildiği tarihte ödemiş olması gerekirdi. Mahkemece bu yön gözetilmeden bu kalem isteğin kabul edilmiş olması da usule ve yasaya aykırıdır.
4-Zam farklarını davacı taraf kendi ihtiyarı ile ve ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin ödemiş olmasa nedeniyle bunların vadesinden önce alındığından bahisle ödeme gününden faiz yürütülmesi de usule ve yasaya aykırıdır. Öte yandan bu kalem istek işlemiş faizden ibaret olup hesaplanan tutara ayrıca dava gününden faiz yürütülmesi de kabul şekli bakımından B.K.104.inci maddesine aykırıdır.
5-Davacı dava dilekçesinde ticari faiz talep etmiştir. 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanununa göre Borçlar kanunu ve Türk Ticaret Kanununca göre faiz ödenmesi
gereken: hallerde, miktarı sözleşme ile tesbit edilmemiş ise faiz ödemesi yıllık: %30 oranında yapılır. Ticari işlerde temerrüt faizi reeskont faizi oranına göre istenebilir. Yasada ayrıca ticari faiz diye bir faiz yoktur. Davacı reeskont oranında faiz de istemedi ticari faiz tabiri banka reeskont oranında faiz anlamına da gelmez. Bu nedenle hüküm altına alınan tutara banka reeskont oranında faiz yürütülmesi usule ve yasaya aykırıdır.
Mahkeme kararı bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1.nci bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile 2, 3, 4 ve 5 nolu bentlerde yazılı nedenlerden dolayı mahkeme kararının temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.