 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/8554
Karar No : 1996/9410
Tarih : 31.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıların satılık olan evlerine müşteri bulduğunu, aralarında alım satım ve komisyon sözleşmesi düzenlendiğini, eylemli satışın gerçekleşmesine rağmen davalıların sözleşmeden cayarak evi başkalarına sattıklarını, ileri sürerek müşteriden alınarak davalılara verilen 15.000.000 TL. ile 180.000.000 TL. komisyon ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davalı K. ve oğlunun işlerinin bozulması nedeni ile dairelerinin icraca satılacağını, bu nedenle önceden satış bedelini ödeyip sonradan almayı kabul edecek müşteri aradıklarını, davalı F.'nin de durumu davacıya anlattığını, davacının bulduğu müşterinin tapuda ferağ gerçekleşmeden sözleşme yapmaya yanaşmadığını ve satışın bu nedenle gerçekleşmediğini, davalı F'nin okuma yazma bilmediğinden sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Borçlar Kanunu 404/1 maddesi uyarınca, gayrimenkul tellallığı akti yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olamaz. Bir sözleşmenin yazılı yapılmasının unsurlarından birisi de sözleşmenin her iki tarafça imza edilmesidir. Davacının dayandığı 7.4.1995 günlü sözleşme K.V. adına F.V. tarafından imza edilmiştir. Değişik bir anlatımla sözleşmeyi F.V., K.V. vekili olarak imza etmiştir. Oysa F.V.'nin vekil olduğu ispat edilememiştir. Taşınmaz mal K.V.'ye ait olduğu için F.V.'nin bu sözleşmeden sorumlu tutulmasına olanak yoktur. Öte yandan davalı K.V. da sözleşmenin tarafı değildir. Bu durumda, taraflar arasında geçerli bir sözleşmenin varlığından söz edilemez. Hal böyle olunca, davacı geçerli bulunmayan sözleşmeye dayanarak ücret isteyemez. Mahkemece bu yön gözetilmeden isteğin kabul edilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.