 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/8202
Karar No : 1996/9031
Tarih : 22.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle davalıdan arsa satın alarak üzerine bina yaptığnı, satış vaadini yerine getirmeyen davalıya karşı cebri tescil davası açtığını, davalının da karşılık dava ile sözleşmenin iptali ve kal davası açtığını, mahkemece sözleşmenin feshine ve binanın lehine karar verildiğini, verilen kararın infaz edildiğini ileri sürerek bina değeri için 260.000.000 TL. arsa değeri için de 190.000.000 TL.'nin tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının satış vaadi sözleşmesinde gösterilen 150.000 TL. arsa bedelini isteyebileceğini, bunun dışındaki taleplerinin reddinin gerektiğini savunarak, davacının haksız olarak arsası üzerine bina yaptığını ve kullandığını belirtmiş, karşılık dava açarak 190.000.000 TL. ecrimisil talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, 190.000.000 TL. arsa bedelinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının satış vaadine konu arsa üzerine kaçak yapı yapmakla sorumluluğunun kendisine ait olacağından bina bedeline ilişkin talebinin reddine, davalı (karşılık davacının) ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz istemlerinin reddi gerekir.
2 - Taraflar arasında yapılmış bulunan satış vaadi sözleşmesinin 3194 sayılı kanunun 18. maddesine aykırı bulunması nedeniyle geçersiz olduğu taraflar arasında cereyan eden Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1990/300 E. sayılı kararı ile kabul edilmiştir. Bu nedenle davacı geçersi sözleşmeye dayanarak taşınmazın değerini isteyemez. Davacı ancak verdiğini geri isteyebilir. Mahkemece sözleşmede yazılı bulunan ve davacının ödediği 150.000 liranın ödetilmesiyle yetinilmesi gerekirken sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2 nolu bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.