 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/7545
Karar No : 1996/9737
Tarih : 08.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : B.A. vekili avukat H.B. ile A.A. aralarındaki dava hakkında Adana 7. Asliye Hukuk Hakimliği'nden verilen 26.6.1995 tarih ve 324-444 sayılı hükmün Dairenin 23.11.1995 tarih ve 756-833 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
KARAR : Davacı davalıdan aldığı arsa üzerine bina yaptırdığını, ancak arsanın devlet ormanı alanında kaldığından hakkında ceza davası açılıp mahkum olduğunu, yaptırdığı binanın müsaderesine karar verildiğini bildirip bina bedeli 1.137.370.227 lira, arsa bedeli 200.000.000 lira, 200.000.000 lira cezai şartın davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, 1.144.370.227 lira bina ve arsa bedelinin tahsiline karar verimiş, hüküm davalı tarafça temyiz olunmuş; dairemizce bozulmuş, bu kerre davacı taraf karar düzeltme istemiştir.
Dairemizin bozma ilamında, davacının dayandığı Pozantı Sulh ceza Mahkemesi'ne ait 992/125 E. 93/44 Karar sayılı dava dosyasının davacı ile ilgisinin olmadığı, taşınmazın zapt edildiğinin ispat edilemediği gibi halen taşınmazın davacı elinde olduğu anlaşıldığından davanın reddi gerektiği belirtilmiştir. Ancak celb ve tetkik edilen Pozantı Sulh Ceza Mahkemesi'nin 92/126 E.93/39 K. sayılı dosyasından, davacı hakkında devlet ormanını işgal ve faydalanma suçundan kamu davası açılıp, 3.3.1993 günlü hüküm ile dava konusu yerin orman sahası olduğu, davacının mahkumiyetine, yapılan binanın orman kanunu 93/4 maddesi gereği müsaderesine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek onandığı açıktır. Şu durum karşısında B.K. 53. maddesi de bu bağlamda değerlendirildiğinde dava konusu taşınmaz malın orman olduğu kuşku ve duraksamaya yer olmayacak şekilde belirlenmiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan bir yerin satışı B.K. 19, 20 maddeleri hükmüne göre mutlak butlanla makul olup geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayanılarak haksız iktisap kurallarına göre taraflar aldıklarını iade ile yükümlüdürler. Bu nitelikteki sözleşmeye dayanılarak giderim istenemez. Davacıdan orman sahasına bina yaptırırken binanın orman sahası olduğunu ve orman idaresince müsadere edilerek elinden alınacağını bilmek durumundadır. O nedenle bina bedel olarak bir tazmnatı davalı satıcıdan talep edemez. Davacı bu durumda çoğun içinde azda vardır kuralı gereği ancak, arsa satımı bedeli olarak davalıya ödediği 7.000.000 lirayı sebepsiz iktisap hükümleri uyarınca isteyebilir. Mahkemece isteğin 7.000.000 lira ile sınırlı olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usüle yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Kararın açıklanan bu gerekçelerle bozulması gerekirken zuhulen dairemizce bozma ilamında belirtilen değişik gerekçe ile bozulduğu bu kerre yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, mahkeme kararı açıklanan gerekçelerle bu defa gerekçe değiştirilerek bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacının karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 23.11.1995 gün 8479-10298 sayılı bozma kararının kaldırılmasına, kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 8.11.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.