 |
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/7540
Karar No : 1996/8338
Tarih : 07.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı kiracı, kiralanana faydalı ve zorunlu masraflar yaptığını, davalının kiralananı 3. şahsa sattığını ileri sürerek tazminat talep etmektedir.
Davalı ise, davacı kiracının bu masrafları kendi arzusuyla yaptığını, maddi durumu bozulduğu için kiralananı satmak zorunda kaldığını, bu nedenle davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Taraflar arasında üzenlenen kira sözleşmesinde, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu giderlerden dolayı kiralayandan herhangi bir bedel istemeyeceği ve yapılanların tahliye anında kiralayana bedelsiz olarak terk edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Yine davacının davada talep ettiği giderler sözleşmenin genel şartlar md. 3/2 fıkrası hükmünde sözü edilen ufak tefek tamir ve onarım giderleri niteliğinde de değildir. Bu giderlerin davalı kiralayanın onamı ile yapıldığı da kanıtlanamamıştır. Bu durumda kiralanan mevcut hali ile davalı tarafından dava dışı 3. kişiye satıldığına göre davacı, yaptığı imalat ve giderler dolayısıyla davalının malvarlığında bu satış ile bir artış husule gelmiş ise, haksız iktisap hükümleri uyarınca ancak bu artışı davalıdan isteyebilir.
Gerçekten davacının yaptığı faydalı ve zorunlu nitelikteki ve taşınmaza bağlı bulunan imalatlar dolayısıyla davalı bu taşınmazı daha yüksek bir bedele satabilmiş ise, o nisbette sebepsiz olarak zenginleştiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş, kiralananın 3. şahsa satım tarihi olan 19.10.1995 tarihi itibariyle davacı tarafından yapıldığı saptanacak olan giderler yapılmamış olsa idi, taşınmazın gerçek sürüm değeri ile davacının saptanacak giderleri yapmış olması halindeki taşınmazın gerçek sürüm değeri arasında bir fark olup olmadığını, bu konuda tarafların delil ve karşı delilleri toplanıp, mahallinde uzman bilirkişi aracılığıyla keşif de yapılarak belirlemek, davacının yaptığı giderler sonucunda taşınmazın daha yüksek bir bedelle satıldığının tesbiti halinde, aradaki fark kadar davalının sebepsiz zenginleştiği kabul edilerek bu farka hükmetmek, aksi halde davanın şimdiki gibi reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılmadan salt davacı tarafın sarfettiği giderlerin kendi kullanım amacına uygun olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : 1. nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 7.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.